A. GÖLPINARLI :
Elleri kuruyasıca Ebû Leheb ve kendi, kurudu da.
ADEM UĞUR :
Ebu Leheb´in iki eli kurusun! Kurudu da.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Elleri kurusun, Ebû Leheb’in... Zaten kurudu, mahvoldu o... (Çünkü kendisini, peygamber imana davet ettiği zaman, Allah’ın peygamberine beddua etmişti o.)
BEKİR SADAK :
Ebu Leheb´in elleri kurusun; kurudu da!
CELAL YILDIRIM :
Kurusun iki eli Ebû Leheb´in, (nasıl ki kendisi de) kurudu.
DİYANET :
Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.
DİYANET VAKFI :
(1-5) Ebu Leheb´in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).
DİYANET İSLERİ :
Ebu Leheb'in elleri kurusun; kurudu da!
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Yuh oldu iki eli Ebu Lehebin, kendi de yuh
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ebu Leheb´in iki eline yuh oldu, kendine de yuh
GÜLTEKİN ONAN :
Ebu Leheb´in iki eli kurusun; kurudu ya.
H. BASRİ ÇANTAY :
«Ebû Leheb» in iki eli kurusun. (Kendisi de) kurudu (helak oldu ya).
FİZİLAL :
Ebu Leheb´in iki eli kurusun, kurudu da!
İBNİ KESİR :
İki eli kurusun Ebu Leheb´in ve yok olsun.
MUHAMMET ESED :
Kahrolsun o parlak yüzlünün iki eli ve kahrolsun kendisi!
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ebû Leheb´in iki eli helâk oldu, kendisi de hüsrâna uğradı.
TEFHİMÜL KURAN :
Ebu Leheb´in iki eli kurusun; kurudu ya.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ebu Leheb´in iki eli kurusun (yok olsun o); zaten yok oldu ya.
ŞABAN PİRİŞ :
Elleri kurusun Ebu Leheb’in, kurudu ya.