Ve iz kalüllahümme in kane haza hüvel hakka min ındike fe emtır aleyna hıcaratem mines semai evi´tina bi azabin elım
Ve iz kâlûllâhumme in kâne hâzâ huvel hakka min indike fe emtir aleynâ hıcâreten mines semâi evi´tinâ bi azâbin elîm(elîmin).
A. GÖLPINARLI :
Hani Allah´ım demişlerdi, bu, senin katındansa ve gerçekse başımıza gökten taş yağdır, yahut da bize elemli bir azap ver.
ADEM UĞUR :
Hani (o kâfirler) bir zaman da: Ey Allah´ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demişlerdi.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bir vakit de, “- Ey Allah! Eğer bu senin tarafından gelmiş hak bir kitap ise, hemen üzerimize gökten taş yağdır, veya bize daha acıklı bir azap ver”, demişlerdi.
BEKİR SADAK :
«Allah´imiz! Eger bu Kitap, gercekten Senin katindan ise bize gokten tas yagdir veya can yakici bir azab ver» demislerdi.
CELAL YILDIRIM :
Hani bir zaman da onlar, «Ey Allahımız ! Eğer bu Kur´ân hakikaten senden ise, üzerimize gökten taş yağdır veya bize acıklı bir azâb getir» demişlerdi.
DİYANET :
Hani onlar, “Ey Allah’ım, eğer şu (Kur’an) senin katından inmiş hak (kitap) ise hemen üzerimize gökten taş yağdır veya bize elem dolu bir azap getir” demişlerdi.
DİYANET VAKFI :
Hani (o kâfirler) bir zaman da: Ey Allah´ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demişlerdi.
DİYANET İSLERİ :
"Allah'ımız! Eğer bu Kitap, gerçekten Senin katından ise bize gökten taş yağdır veya can yakıcı bir azab ver" demişlerdi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bir vakıt da ey Allah, eğer bu, senin tarafından gelmiş hak kitâb ise durma üzerimize gökten taşlar yağdır veya bize daha elîm bir azâb ver demişlerdi
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bir zaman da onlar: «Ey Allah, eğer senin tarafından gelmiş bir hak kitap ise, durma üzerimize gökten taşlar yağdır veya bize daha acı bir azap ver!» demişlerdi.
GÜLTEKİN ONAN :
Bir de: "Ey Tanrı´mız, eğer bu (Kuran) bir gerçek olarak Senin katından ise, gökyüzünden üstümüze taş yağdır veya acı bir azab getir (bakalım)" demişlerdi.
H. BASRİ ÇANTAY :
Hani bir zaman da: «Ey Allah, eğer bu, Senin katından (gelmiş) hak (kitâb) ın kendisi ise durma bizim üstümüze gökden taş yağdır, yahud bize (daha) acıklı bir azâb getir» demişlerdi.
FİZİLAL :
Hani onlar «Allah´ımız, eğer bu Kur´an senin tarafından gönderilmiş gerçek bir kitap ise, başımıza gökten taş yağdır ya da bizi acıklı bir azaba çarptır» dediler.
İBNİ KESİR :
Hani demişlerdi ki: Ey Allah´ımız; eğer bu, gerçekten Senin katından ise; bize gökten taş yağdır, yahut acıklı bir azab getir.
MUHAMMET ESED :
Ve bir de şöyle derlerdi: "Ey Allahımız, eğer bu gerçekten Senin katından (indirilen) hakkın kendisi ise, o zaman gökten taş yağdır başımıza, yahut (daha) can yakıcı bir azap çıkar karşımıza!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve bir vakit dediler ki: «Ey Allah! Eğer senin tarafından hak olan bu ise hemen üzerimize gökten taşlar yağdır ve bize pek elemli bir azap getir.»
TEFHİMÜL KURAN :
Bir de: «Ey Allah´ımız, eğer bu (Kur´an) bir gerçek olarak Senin katından ise, gök yüzünden üstümüze taş yağdır veya acıklı bir azab getir (bakalım) .» demişlerdi.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ve: "Allâh´ım, eğer bu, senin yanından gelmiş gerçekse başımıza gökten taş yağdır, yahut bize acı bir azâb getir!" demişlerdi.
ŞABAN PİRİŞ :
“Ve Allah’ım, eğer bu senin yanından gelmiş gerçekse başımıza gökten taş yağdır, yahut bize acı bir azap ver!”