A. GÖLPINARLI :
Yeryüzü, şiddetli bir depremle sarsılınca.
ADEM UĞUR :
Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı,
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Arz, şiddetli sarsıntısı ile sarsıldığı;
BEKİR SADAK :
(1-3) Yer dehsetle sarsildikca sarsildigi, yeryuzu agirliklarini disariya cikardigi ve insanin: «Buna ne oluyor?» dedigi zaman;
CELAL YILDIRIM :
Yerküre o müthiş deprem ile sarsıldığı,
DİYANET :
(1-3) Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman,
DİYANET VAKFI :
(1-5) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır.
DİYANET İSLERİ :
Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman;
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Arz o sarsıntısiyle sarsıldığı
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Yer o sarsıntıyla sarsıldığında,
GÜLTEKİN ONAN :
Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı,
H. BASRİ ÇANTAY :
Yer, kendisine âid şiddetli bir sarsıntı ile zelzeleye uğratıldığı zaman,
FİZİLAL :
Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı,
İBNİ KESİR :
Yer, sarsıldıkça sarsıldığı zaman;
MUHAMMET ESED :
Yer, o (son) müthiş sarsıntı ile sarsıldığında,
Ö NASUHİ BİLMEN :
Vaktâ ki, yer kendisine ait şiddetli bir zelzele ile sarsılır.
TEFHİMÜL KURAN :
Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı,
SÜLEYMAN ATEŞ :
Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
ŞABAN PİRİŞ :
Yer, tam bir sarsıntı ile sarsıldığı zaman.