Em yekulunefterah kul inifteraytühu fe la temlikune lı minellahi şey´a hüve a´lemü bima tüfıdune fih kefa bihı şehıdem beynı ve beyneküm ve hüvel ğafurur rahıym
Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul iniftereytuhu fe lâ temlikûne lî minallahi şey’â(şey’en), huve a’lemu bi mâ tufîdûne fîh(fîhi), kefâ bihî şehîden beynî ve beynekum ve huvel gafûrur rahîm(rahîmu).
A. GÖLPINARLI :
Yoksa bunu, kendisi uyduruyor mu derler? De ki: Ben uyduruyorsam Allah´ın azâbından hiçbir şeyi gideremezsiniz benden; o, Kur´ân hakkında neler dediğinizi daha iyi bilir; benimle sizin aranızda tanık olarak o yeter ve odur suçları örten, rahîm.
ADEM UĞUR :
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur´an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Yahud: “-Kur’an’ı kendisi uydurdu.” derler. (Ey Rasûlüm), de ki: Eğer ben onu uydurdumsa, siz beni Allah’dan kurtaracak hiç bir şeye sahib olamazsınız; O, sizin içine dalıb durduğunuz (Kur’an’a dair) itirafları çok iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O, Gafûr’dur = mağfireti boldur, Rahîm’dir = çok merhametlidir.
BEKİR SADAK :
Veya, «onu uydurdu» derler. De ki: «Eger onu uydurdumsa, beni Allah´a karsi hicbir sekilde savunmazsiniz; O, Kuran icin yaptiginiz taskinliklari daha iyi bilir. Benimle sizin aranizda sahit olarak O yeter. O, bagislayandir, merhamet edendir.
CELAL YILDIRIM :
Yoksa onlar, Kur´ân´ı O (Muhammed) uydurdu mu diyorlar?! De ki: Eğer onu uydurdumsa, o takdirde siz beni Allah´tan (O´nun vereceği azâb´dan) kurtaracak hiçbir şeye sahip değilsinizdir. Ve O, Kur´ân hakkında kopardığınız yaygara ve sergilediğiniz taşkınlığı çok iyi bilir. Benimle sizin aramızda şâhid olarak Allah yeter. O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
DİYANET :
Yoksa, “Onu uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah’tan gelecek olana (cezaya) karşı siz benim için hiçbir şey yapamazsınız. O, sizin, hakkında (düşüncesizce) yaygara kopardığınız şeyi daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şâhit olarak O yeter! O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
DİYANET VAKFI :
Yoksa «Onu uydurdu» mu diyorlar? De ki: Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah tarafından bana gelecek şeyi savmaya gücünüz yetmez. O, sizin Kur´an hakkında yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
DİYANET İSLERİ :
Veya, "onu uydurdu" derler. De ki: "Eğer onu uydurdumsa, beni Allah'a karşı hiçbir şekilde savunamazsınız; O, Kuran için yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayandır, merhamet edendir."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Yok, iftirâ etti mi diyorlar? De ki: ben onu iftirâ ettimse siz beni Allahdan kurtaracak hiçbir şey´e mâlik olamazsınız ve o sizin neye yaygara edip durduğunuzu pek âlâ bilir, ona benimle aranızda şâhid o yeter, hem de gafûr, rahîm o.
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Yoksa: «Onu uydurdu.» mu diyorlar? De ki: «Ben onu uydurduysam, siz beni Allah´tan kurtaracak hiçbir güce sahip olamazsınız ve O, sizin niye yaygara edip durduğunuzu en iyi bilir. Benimle aranızda şahit olarak ona O yeter. O, bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
GÜLTEKİN ONAN :
Yoksa: "Kendisi onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben uydurdumsa, bu durumda siz, Tanrı´dan bana (gelecek) hiçbir şeye malik (engel) olamazsınız. Sizin kendisi (Kuran) hakkında ne taşkınlıklar yaptığınızı O daha iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir."
H. BASRİ ÇANTAY :
Yahud «Onu kendisi uydurdu» diyorlar. De ki: «Eğer onu ben (bilfarz) uydurdumsa o halde siz Allahdan bana (gelecek azâbı savmıya) hiçbir vech ile güc yetiremezsiniz. O, sizin ona dâir ne taşkınlıklar yapıb durduğunuzu çok iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şâhid olarak O yeter. O (küfürden rücû´ ile îman edenleri) çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir».
FİZİLAL :
veya «Onu Muhammed uydurdu» derler. De ki: «Eğer ben onu uydurduysam, beni Allah´a karşı hiçbir şekilde savunamazsınız. O Kur´an için yaptıklarınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. O, bağışlayandır, merhamet edendir.»
İBNİ KESİR :
Yoksa: Onu kendiliğinden uydurdu mu diyorlar; De ki: Eğer onu ben uydurmuşsam; Allah tarafından bana gelecek hiçbir şeye sizin gücünüz yetmez. O; yaptığınız taşkınlıkları çok daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah, yeter. O; Gafur´dur, Rahim´dir.
MUHAMMET ESED :
Yoksa, "Bütün bunları o uydurdu" mu diyorlar? De ki (ey Muhammed): "Eğer onu ben uydursaydım Allah´a karşı bana hiçbir faydanız dokunmazdı. O, düşüncesizce bulaştığınız bu (iftira)nın tamamen farkındadır. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter! Ve yalnız O, gerçek bağışlayıcıdır, gerçek bir rahmet kaynağıdır".
Ö NASUHİ BİLMEN :
Yoksa, «İftira etti,» mi diyorlar? De ki: «Eğer onu ben iftira ettim ise benim için Allah´tan hiçbir şeye mâlik olamazsınız. O sizin neye daldığınızı pek iyi bilendir. O benimle sizin aranızda şâhit olmaya kafidir. Ve O gafûrdur, rahîmdir.»
TEFHİMÜL KURAN :
Yoksa: «Kendisi onu uydurdu» mu diyorlar? De ki: «Eğer onu ben uydurdumsa, bu durumda siz, Allah´tan bana (gelecek) olan hiçbir şeye (karşı) malik olamazsınız. Sizin kendisi (Kur´an) hakkında, ne taşkınlıklar yapmakta olduğunuzu O daha iyi bilendir. Benimle sizin aranızda şahid olarak O yeter. O, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer ben onu uydurmuşsam, Allah´tan gelecek cezâya karşı sizin bana hiçbir yararınız olmaz. O, sizin yaptığınız taşkınlığı daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda O´nun şâhid olması yeter. O, bağışlayan, esirgeyendir.
ŞABAN PİRİŞ :
Veya: -Onu uydurmuş! diyorlar. De ki: -Eğer onu uydurmuşsam, beni Allah’tan (kurtaracak) hiçbir şeye sahip değilsiniz. O, sizin onun hakkında yaptığınız taşkınlığı daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak o yeter. O, çok bağışlayıcı ve merhametlidir.