A. GÖLPINARLI :
Ve hasetçinin haset ettiği zaman, şerrinden.
ADEM UĞUR :
Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bir de hasedini meydana çıkarıb gereğini yapmağa koyulduğu zaman, kıskancın şerrinden...
BEKİR SADAK :
(1-5) De ki: «Yaratiklarin serrinden, bastirdigi zaman karanligin serrinden, dugumlere nefes eden buyuculerin serrinden, hased ettigi zaman hasedcilerin serrinden, tan yerini agartan Rabbe siginirim."*
DİYANET :
(1-5) De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”
DİYANET VAKFI :
(1-5) De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!
DİYANET İSLERİ :
De ki: "Yaratıkların şerrinden, bastırdığı zaman karanlığın şerrinden, düğümlere nefes eden büyücülerin şerrinden, hased ettiği zaman hasedcilerin şerrinden, tan yerini ağartan Rabbe sığınırım."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve şerrinden bir hâdisin hased ettiği zaman
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın şerrinden!»
GÜLTEKİN ONAN :
Ve hased ettiği zaman, hasetçinin şerrinden.
H. BASRİ ÇANTAY :
Ve hased edenin, hased (ini belli) etdiği zaman, şerrinden.
FİZİLAL :
ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden.»