Ve la tahsebennellahe ğafilen amma ya´melüz zalimun innema yüehhıruhüm li yevmin teşhasu fıhil ebsar
Ve lâ tahsebennallâhe gâfilen ammâ ya’meluz zâlimûn(zâlimûne), innemâ yuahhıruhum li yevmin teşhasu fîhil ebsâr(ebsâru).
A. GÖLPINARLI :
Zâlimlerin yaptıklarından gafil sanma Allah´ı sakın; ancak onların cezâsını, gözlerin dikilip kalacağı güne tehir etmede.
ADEM UĞUR :
(Resûlüm!) Sakın, Allah´ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Asla zalimlerin yapacağı şeyden, Allah’ı gafil sanma. Ancak Allah onların azabını öyle bir güne bırakıyor ki, o gün gözler korkudan dikilir kalır.
BEKİR SADAK :
Sakin Allah´i, zalimlerin yaptiklarindan habersiz sanma; gozlerin disari firlayacagi bir gune kadar onlari ertelemektedir.
CELAL YILDIRIM :
(Bu geçen olayları hatırla da) Allah´ı, o zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma ! Onları ancak gözlerin bir noktaya dikilip kalacağı güne kadar geciktiriyor.
DİYANET :
Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.
DİYANET VAKFI :
(Resûlüm!) Sakın, Allah´ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.
DİYANET İSLERİ :
Sakın Allah'ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma; gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bunları an ve sakın Allahı zalimlerin yaptıklarından gafil sanma, onları o, ancak öyle bir güne te´hır eder ki o gün gözler belerir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bunları an ve sakın Allah´ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O, onları sadece öyle bir güne erteliyor ki, o gün gözler belerir.
GÜLTEKİN ONAN :
(Ey Muhammed,) Tanrı´yı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma; onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.
H. BASRİ ÇANTAY :
O zaalimlerin yapacaklarından Allâhı gaafil zannetme sakın. O bunları ancak öyle bir gün için geçikdiriyor ki o (gün) gözler (şaşkınlıkla) belerib kalacakdır.
FİZİLAL :
Sakın, Allah´ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Yalnız onlarla hesaplaşmayı gözlerin şaşkınlıktan donakalacağı bir güne erteliyor.
İBNİ KESİR :
Zalimlerin yaptıklarından Allah´ı gafil sanma. Onları sadece gözlerin dehşetle belireceği bir güne kadar tehir etmektedir.
MUHAMMET ESED :
Sakın, Allah´ı zalimlerin edip eylediği şeylerden habersiz sanma; O sadece, onlara, gözlerin dehşetle bakakalacağı Gün´e kadar zaman tanımaktadır.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve Allah Teâlâ´yı zalimlerin yapar oldukları şeylerden gâfil sanma. Onları, kendisinde gözlerin yerlerinde karar edemeyeceği bir gün için tehir eder.
TEFHİMÜL KURAN :
(Ey Muhammed,) Allah´ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Zâlimlerin yaptığından Allâh´ı gâfil sanma, O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı bir güne ertelemektedir.
ŞABAN PİRİŞ :
Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz zannetme; sadece gözlerin dehşetten dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir.