Ve beda lehüm seyyiatü ma amilu ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
Ve bedâ lehum seyyiâtu mâ amilû ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).
A. GÖLPINARLI :
Ve belirir, görünür onlara yaptıkları işlerin kötülükleri ve başlarına gelir alay ettikleri şey.
ADEM UĞUR :
Yaptıklarının kötülükleri onlara görünmüş, alay edip durdukları şey onları kuşatmıştır.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Derken yaptıkları amellerin kötülükleri onlara zahir olmuş ve alay edib durdukları şeyin cezası (olan azab) kendilerini kuşatıvermiştir.
BEKİR SADAK :
Isledikleri kotulukler kendilerine belli oldu ve onlari, alaya aldiklari seyler kusatip mahvetti.
CELAL YILDIRIM :
Yapageldikleri işlerin kötülükleri kendilerine belli oldu ve alaya aldıkları şeyler(in vebali) her taraftan onları kuşatıverdi.
DİYANET :
Yaptıklarının kötülükleri karşılarına dikilmiş ve alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıvermiştir.
DİYANET VAKFI :
Yaptıklarının kötülükleri onlara görünmüş, alay edip durdukları şey onları kuşatmıştır.
DİYANET İSLERİ :
İşledikleri kötülükler kendilerine belli oldu ve onları, alaya aldıkları şeyler kuşatıp mahvetti.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Derken onlara yaptıkları amellerin kötülüklerini yüz göstermiş ve o istihza edip durdukları şey kendilerini kuşatıvermiştir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Derken yaptıkları işlerin kötülükleri onlara yüz göstermiş (gözlerinin önüne serilmiş) ve o alay edip durdukları şey kendilerini kuşatıvermiştir.
GÜLTEKİN ONAN :
Onların yaptıkları şeylerin kötülüğü kendileri için açığa çıktı ve alay konusu edindikleri de onları sarıp kuşattı.
H. BASRİ ÇANTAY :
Onların yapdıkları amel (ve hareket) lerin kötülükleri, kendilerine (âid olmak üzere), açığa çıkmış, istihza edib durdukları şey (azâb) onları çepçevre kuşatmışdır.
FİZİLAL :
Yaptıklarının kötülükleri onlara göründü ve alay edip durdukları şey onları kuşattı.
İBNİ KESİR :
Onlara, yaptıkları işlerin kötülükleri belli oldu ve alaya aldıkları şeyler kendilerini kuşattı.
MUHAMMET ESED :
(O Gün) yaptıkları kötülükler onlara apaçık görünecek ve alay edip durdukları şey onları alt edecektir.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve onlar için yapmış oldukları şeylerin fenalıkları zuhûra geldi ve kendisiyle istihzâda bulundukları şey, onları kuşattı.
TEFHİMÜL KURAN :
Onların yapmakta oldukları şeylerin kötülüğü kendileri için açığa çıktı ve kendisini alay konusu edindikleri de onları sarıp kuşattı.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Yaptıklarının kötülükleri onlara göründü ve alay edip durdukları şey onları kuşattı.
ŞABAN PİRİŞ :
Yaptıklarının günahları onlara belli olmuş ve alay ettikleri şey onları kuşatıvermişti.