Likeyla te´sev ´ala ma fatekum ve la tefrahu bima atakum vallahu la yuhıbbu kulle muhtalin fehurin.
Li keylâ te’sev alâ mâ fâtekum ve lâ tefrehû bi mâ âtâkum, vallâhu lâ yuhıbbu kulle muhtâlin fehûr(fehûrin).
A. GÖLPINARLI :
Bunu da, elinizden çıkarıp kaybettiğiniz şeye kederlenmeyin ve size verdiğimize sevinmeyin diye yapmışızdır ve Allah, övünüp kibirlenen hiçbir kimseyi sevmez.
ADEM UĞUR :
(Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah´ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Her şey yazıldı ve tesbit edildi ki, dünya nimetlerinden) elde edemediğinize üzülmiyesiniz ve (Allah’ın) size verdiğine de güvenib sevinmiyesiniz. Allah çok öğünüb kurulanın hiç birini sevmez.
BEKİR SADAK :
Bu, kaybettiginize uzulmemeniz ve Allah´in size verdigi nimetlerle simarmamaniz icindir. Allah, kendini begenip ogunen hic kimseyi sevmez.
CELAL YILDIRIM :
Bu da, elinizden çıkana tasalanmamanız ve size verdiğine fazla sevinmemeniz içindir. Allah, çok övünen böbürlenen kimselerden hiçbirini sevmez.
DİYANET :
Elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye (böyle yaptık.) Çünkü Allah, kendini beğenip övünen hiçbir kimseyi sevmez.
DİYANET VAKFI :
(Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah´ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.
DİYANET İSLERİ :
Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmamanız içindir. Allah, kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez;
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Şunun için ki gaybettiğinize gam yemeyesiniz ve size verdiğine de güvenmiyesiniz, Allah çok öğünen, kurulanın topunu sevmez.
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Şunun için ki: Kaybettiğinize üzülmeyesiniz ve (Allah´ın) size verdiğine de güvenmeyesiniz! Allah çok övünen, kurulanın topunu sevmez.
GÜLTEKİN ONAN :
Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Tanrı´nın) verdikleri dolayısıyla sevinip şımarmayasınız. Tanrı, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Allah bunu) elinizden çıkana tasalanmayasınız, Onun size verdiği ile sevinip şımarmayasınız diye (yazmışdır). Allah çok böbürlenen her kibirliyi sevmez.
FİZİLAL :
Amaç, kaybettiklerinize üzülmemeniz ve O´nun size verdikleri yüzünden şımarmamanızdır. Allah kendini beğenmiş şımarıkları sevmez.
İBNİ KESİR :
Kaybettiğinize üzülmeyesiniz ve size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye. Allah; kendini beğenip böbürlenenleri sevmez.
MUHAMMET ESED :
(Bunu bilin ki,) elinizden kaçan (iyi ve güzel) şeylere üzülmeyesiniz ve elinize geçen (iyi ve güzel) şeylerle de (boş yere) şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip küstahça davrananları sevmez.
Ö NASUHİ BİLMEN :
(Hadiselerin öyle tesbit edilmiş olması şu hikmete mebnî haber veriliyor ki:) Sizden gaip olan üzerine müteessir olmayasınız. Ve size verdiği ile de sevinip mağrur olmayasınız. Ve Allah, her bir böbürleneni, çok iftihar edeni sevmez.
TEFHİMÜL KURAN :
Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah´ın) verdikleri dolayısıyla sevinip şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.
SÜLEYMAN ATEŞ :
(Başınıza gelecek olayları, önceden bir Kitaba yazdık) Ki elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve (Allâh´ın) size verdiğiyle sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allâh, kendini beğenip övünen kimseleri sevmez.
ŞABAN PİRİŞ :
Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz, size verdiğimiz ile de şımarmamanız içindir. Allah, kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez.