Ve minhüm mey yenzuru ileyk e fe ente tehdil umye ve lev kanu la yübsırun
Ve minhum men yanzuru ileyk(ileyke), e fe ente tehdil umye ve lev kânû lâ yubsırûn(yubsırûne).
A. GÖLPINARLI :
Onlardan sana bakan da var, fakat sen, üstelik bir de kör olanlara doğru yolu gösterebilir misin hiç?
ADEM UĞUR :
Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İçlerinden sana bakanlar (Peygamberliğine delâlet eden mûcizeleri gördükleri halde iman etmiyenler) de var. Fakat anlayış gözleri de yokken körlere sen mi hidâyet edeceksin?
BEKİR SADAK :
Aralarinda sana bakan vardir. Sen korleri, gormezlerken dogru yola iletebilir misin?
CELAL YILDIRIM :
İçlerinden bir kısmı da sana bakar; sen körlere —hele bir de göremiyorlarsa— yol gösterebilir misin ?
DİYANET :
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin?
DİYANET VAKFI :
Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
DİYANET İSLERİ :
Aralarında sana bakan vardır. Sen körleri, görmezlerken doğru yola iletebilir misin?
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
İçlerinden sana bakanlar da var, fakat basıretleri de yokken körlere sen mi hidayet edeceksin?
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
İçlerinden sana bakanlar da var; ama basiretleri de yokken sen mi hidayet edeceksin?
GÜLTEKİN ONAN :
Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın.
H. BASRİ ÇANTAY :
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere sen mi doğru yolu göstereceksin? Hele (kalb gözlerinden de) görmez olurlarsa!.
FİZİLAL :
Onların arasında sana bakanlar da vardır. Fakat görme yeteneğinden bütünü ile yoksun körleri, sen doğru yola iletebilir misin?
İBNİ KESİR :
İçlerinde sana bakanlar da vardır. Körlere sen mi yol göstereceksin? Üstelik hiç görmüyorlarsa.
MUHAMMET ESED :
Ve yine onların aralarında sana bakıyormuş gibi yapanlar var; ama, eğer göremiyorlarsa, sen hiç körlere doğru yolu gösterebilir misin?
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve onlardan sana bakanlar da vardır. Ya sen körlere, göremez kimseler de olsalar doğru yolu gösterebilir misin?
TEFHİMÜL KURAN :
Ve onlardan sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın?
SÜLEYMAN ATEŞ :
İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat körleri sen mi yola götüreceksin? Hele sezgileriyle de görmüyorlarsa?
ŞABAN PİRİŞ :
-Onlardan sana bakanlar vardır. Basiretlerini kaybetmişlerse körlere sen mi yol göstereceksin?