A. GÖLPINARLI :
Sonra da andolsun ki gözlerinizle göreceksiniz.
ADEM UĞUR :
Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Yine and olsun, onu, muhakkak kesin bir görüşle göreceksiniz.
BEKİR SADAK :
And olsun ki onu gozunuzle kesin olarak goreceksiniz.
CELAL YILDIRIM :
Yine de orayı gözlerinizle kesinlikle göreceksiniz !.
DİYANET :
Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
DİYANET VAKFI :
(5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
DİYANET İSLERİ :
And olsun ki, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sonra kasem olsun onu çaresiz aynel yakîn göreceksiniz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonra yine andolsun ki, onu yakın gözüyle göreceksiniz!
GÜLTEKİN ONAN :
Sonra onu, gerçekten yakin gözüyle (Ayne´l Yakin) görmüş olacaksınız.
H. BASRİ ÇANTAY :
Yine andolsun, onu ayn-ı yakıyn ile mutlak göreceksiniz.
FİZİLAL :
Andolsun ki onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
İBNİ KESİR :
Andolsun ki; yine onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
MUHAMMET ESED :
Sonunda onu keskin bir gözle mutlaka göreceksiniz:
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sonra onu elbette ki, ayne´l yakîn göreceksiniz.
TEFHİMÜL KURAN :
Sonra onu, hiç tartışmasız yakîn gözüyle (Ayne´l Yakîn) görmüş olacaksınız.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sonra onu kesin olarak gözle göreceksiniz.
ŞABAN PİRİŞ :
Nitekim onu, yakın bir gözle göreceksiniz.