DİYANET :
(60-61) Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lânete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler.
DİYANET VAKFI :
Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.
DİYANET İSLERİ :
Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve hem de öldürülürler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Mel´un mel´un: nerede ele geçirilirlerse tutulurlar ve öldürülürler de öldürülürler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Mel´un olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanıp öldürülürler de öldürülürler.
GÜLTEKİN ONAN :
Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.
H. BASRİ ÇANTAY :
Hepsi de Allahın rahmetinden koğulmuş olarak. Nerede ele geçirilirlerse yakalanırlar onlar ve öldürülürler de öldürülürler.
FİZİLAL :
Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve öldürülürler.
İBNİ KESİR :
La´netlenmişlerdir. Nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve hemen öldürülürler.
MUHAMMET ESED :
ve onlar, Allah´ın rahmetinden yoksun olduklarından görüldükleri yerde yakalanacaklar ve teker teker ortadan kaldırılacaklardır.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Nerede bulunurlarsa mel´unlar olarak tutulurlar ve öldürülmekle öldürülürler.
TEFHİMÜL KURAN :
Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
La´netlenirler; nerede rastlansalar yakalanıp; öldürülürler.
ŞABAN PİRİŞ :
Lanete uğrarlar ve nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve oracıkta öldürülürler.