Ve ma yülekkaha illellezıne saberu ve ma yülekkaha illa zu hazzın azıym
Ve mâ yulakkâhâ illellezîne saberû, ve mâ yulakkâhâ illâ zû hazzın azîm(azîmin).
A. GÖLPINARLI :
Bu huy, sabredenlerden başkasına verilmez ve akıldan, tedbîrden büyük bir hisseye sâhip olmayanlara bu huy, nasîp olmaz.
ADEM UĞUR :
Buna (bu güzel davranışa) ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İyilikle, kötülüğü önleme hasletine ancak sabredenler kavuşturulur. Buna (cennetde) büyük mükâfatı olan ancak kavuşturulur.
BEKİR SADAK :
Bu, ancak sabredenlere vergidir; bu ancak o buyuk hazzi tadanlara, vergidir.
CELAL YILDIRIM :
Buna (bu güzel davranış ve duyguya) ancak sabredenler erişebilir ve buna ancak büyük pay sahibi olan kavuşabilir.
DİYANET :
Bu güzel davranışa ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak (hayırdan ve olgunluktan) büyük payı olanlar kavuşturulur.
DİYANET VAKFI :
Buna (bu güzel davranışa) ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur.
DİYANET İSLERİ :
Bu, ancak sabredenlere vergidir; bu ancak o büyük hazzı tadanlara vergidir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
O rütbeye ise ancak sabredenler kavuşturulur ve o rütbeye ancak büyük bir hazz sahibi olan kavuşturulur
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O rütbeye ise ancak sabredenler kavuşturulur ve o rütbeye ancak (fazilette) büyük pay sahibi olan kavuşturulur.
GÜLTEKİN ONAN :
Buna da sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.
H. BASRİ ÇANTAY :
Bu (en güzel haslete) sabredenlerden başkası kavuşdurulmaz. Buna büyük bir hazza mâlik olandan gayrisi erişdirilmez.
FİZİLAL :
Bu haslete ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak hayırda büyük pay sahibi olan kimse kavuşturulur.
İBNİ KESİR :
Bu, ancak sabredenlere vergidir. Ve buna ancak o büyük hazzı tadanlar kavuşturulur.
MUHAMMET ESED :
Ama (bu mazhariyet) sadece sıkıntıya karşı sabredenlere verilmiştir; yalnızca (faziletten) en büyük payı almış olanlara verilmiştir.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve bunu (böyle bir tavsiyeyi) sabredenlerden başkası telakki edemez ve bunu pek büyük bir nâsip sahibi olandan başkası kabul edip yüklenemez.
TEFHİMÜL KURAN :
Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Bu (kötülüğü iyilikle savma olgunluğu)na ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak büyük şansı olan kavuşturulur.
ŞABAN PİRİŞ :
Buna sabredenlerden başkası ulaşamaz. Buna, büyük hazzı tadanlardan başkası ulaşamazlar.