46- AHKAF SURESI  26. Ayet ve Mealleri
<< Önceki - 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   | AYET 26 |   27   28   29   30   31   32   33   34   35   - Sonraki >>
46-Ahkaf Suresi 26. AYET VE MEALLERİ - 46/26
  • وَلَقَدْ مَكَّنَّاهُمْ فِيمَا إِنْ مَكَّنَّاكُمْ فِيهِ وَجَعَلْنَا لَهُمْ سَمْعًا وَأَبْصَارًا وَأَفْئِدَةً فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُمْ سَمْعُهُمْ وَلَا أَبْصَارُهُمْ وَلَا أَفْئِدَتُهُمْ مِنْ شَيْءٍ إِذْ كَانُوا يَجْحَدُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ -26
  • Ve le kad mekkennahüm fıma im mekkennaküm fıhi ve cealna lehüm sem´av ve ebzarav ve efideten fe ma ağna anhüm sem´uhüm ve la ebsaruhüm ve la efidetühüm min şey´in iz kanu yechadune bi ayatillahi ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
  • Ve lekad mekkennâ hum fî mâ in mekkennâkum fîhi ve cealnâ lehum sem’an ve ebsâren ve ef’ideten fe mâ agnâ anhum sem’uhum ve lâ ebsâruhum ve lâ ef’idetuhum min şey’in iz kânû yechadûne bi âyâtillâhi ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).
  • A. GÖLPINARLI :
    Ve andolsun ki biz onlara, size vermediğimiz gücü kuvveti vermiştik ve onlara kulak, göz ve gönül vermiştik; derken Allah´ın delillerini, bile bile inkâr ettikleri zaman onlara gelen azâbı, ne kulakları menedebilmişti ve ne gözleri ve ne gönülleri ve alay ettikleri, başlarına gelmişti.
  • ADEM UĞUR :
    Andolsun ki, onlara da size vermediğimiz kudret ve serveti vermiştik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri kendilerine bir fayda sağlamadı. Zira bile bile Allah´ın âyetlerini inkâr ediyorlardı. Alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıverdi.
  • ALİ FIKRİ YAVUZ :
    And olsun ki, biz onlara (mal ve kuvvetten ibaret) öyle şeyler vermiştik ki, size o kuvvet ve iktidarı vermemişizdir. Hem (bu nimeti anlasınlar diye) kendilerine kulak, gözler ve kalbler vermiştik. Fakat ne onların kulağı, ne gözleri, ne de kalbleri kendilerine bir fayda vermedi; çünkü Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlardı. O istihza ettikleri azab da kendilerini kuşatıverdi.
  • BEKİR SADAK :
    Ey Mekke´li putperestler! And olsun ki onlari, sizi yerlestirmedigimiz yerlere yerlestirmistik. Onlara kulaklar, gozler ve kalbler vermistik; ama kulaklari, gozleri ve kalbleri onlara bir fayda saglamadi, zira, Allah´in ayetlerini bile bile inkar ediyorla
  • CELAL YILDIRIM :
    And olsun ki, biz onları, sizi yerleştirmediğimiz yerlere yerleştirmiş, kendilerine kulaklar, gözler, gönüller vermiştik; fakat ne kulakları, ne gözleri, ne de gönülleri onlara bir yarar sağlamadı. Çünkü Allah´ın âyetlerini bile bile inâdla inkâr ediyorlardı. Alaya alıp eğlendikleri şeyler onları kuşattı.
  • DİYANET :
    Andolsun, size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri kendilerine bir yarar sağlamadı. Çünkü Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlardı. Alaya aldıkları şey onları kuşattı.
  • DİYANET VAKFI :
    Andolsun ki, onlara da size vermediğimiz kudret ve serveti vermiştik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri kendilerine bir fayda sağlamadı. Zira bile bile Allah´ın âyetlerini inkâr ediyorlardı. Alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıverdi.
  • DİYANET İSLERİ :
    And olsun ki onlara, size vermediğimiz servet ve imkanı vermiştik. Onlara kulaklar, gözler ve kalbler vermiştik; ama kulakları, gözleri ve kalbleri onlara bir fayda sağlamadı, zira, Allah'ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlardı, alaya aldıkları şeyler onları kuşatıp yokediverdi.
  • ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
    Yemîn ile söylerim: doğrusu biz onlara öyle şeyler vermiş idik ki size o kuvvet ve mükneti vermemişizdir, hem kendileri için kulak ve gözler, gönüller yapmış idik ki ne kulakları, ne gözleri, ne gönülleri kendilerine bir faide vermedi, zira Allahın âyetlerini inkâr ediyorlardı, o istihza ettikleri şey de kendilerini kuşatıverdi
  • ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
    Andolsun ki, Biz onlara, size vermediğimiz güç ve imkanları vermiştik. Onlar için kulaklar, gözler ve gönüller yapmıştık, ama ne kulakları, ne gözleri ve ne de gönülleri kendilerine bir fayda sağladı. Çünkü Allah´ın ayetlerini inkar ediyorlardı. O alay ettikleri şey de kendilerini kuşatıverdi.
  • GÜLTEKİN ONAN :
    Andolsun, biz onları, sizleri kendisinde yerleşik kılmadığımız yerlerde (size vermediğimiz güç ve iktidar imkanlarıyla) yerleşik kıldık ve onlara işitme, görme (duyularını) ve yürekler (efideten) verdik. Ancak ne işitme, ne görme (duyuları) ve ne yürekleri (efidetühüm) kendilerine herhangi bir şey sağlamadı. Çünkü onlar, Tanrı´nın ayetlerini inkar ediyorlardı. Alay konusu edindikleri şey onları sarıp kuşattı.
  • H. BASRİ ÇANTAY :
    Andolsun ki size bile vermediğiniz imkânlardan (cihetlerden) biz onlara (nice) kudret vermişdik. Onlara kulak (lar), gözler, gönüller de vermişdik. Fakat ne kulakları, ne gözleri, ne gönülleri onlara hiçbir şeyle fâide vermedi. Çünkü onlar Allahın âyetlerini bilerek inkâr ediyorlardı. (Nihayet) istihza edegeldikleri şey çepçevre kendilerini kuşatıverdi.
  • FİZİLAL :
    Onlara size vermediğimiz servet ve kuvvet vermiştik, onlara kulaklar, gözler ve gönüller yaratmıştık. Fakat ne kulakları ne gözleri ne de gönülleri kendilerine bir yarar sağlamadı. Zira düşünüp ibret almıyorlardı, tersine bile bile Allah´ın ayetlerini inkar ediyorlar. Ve alay edip durdukları şey kendilerini kuşatıverdi.
  • İBNİ KESİR :
    Andolsun ki; onları, sizi yerleştirmediğimiz yerlere yerleştirmiştik. Ve kendilerine kulaklar, gözler ve kalbler vermiştik. Ne var ki; kulakları, gözleri ve kalbleri onlara bir fayda sağlamadı. Çünkü onlar; Allah´ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlardı. Sonunda onları alay ettikleri şey kuşatıverdi.
  • MUHAMMET ESED :
    Ama (ey sonraki dönemin insanları;) Biz size sağlamadığımız bir emniyet içinde onları yerleştirmiş ve kendilerine kulaklar, gözler ve (kavrayan) kalpler bahşetmiştik; ama Allah´ın mesajlarını reddetmeye devam ettikleri için ne kulakları, ne gözleri ne de kalpleri onlara bir fayda sağlamadı; ve (sonunda) alay ettikleri şey tarafından kuşatılıp alt edildiler.
  • Ö NASUHİ BİLMEN :
    Andolsun ki, onları öyle bir şeyde temkin etmiş idik ki, sizi onda temkin etmiş olmadık ve onlar için kulak ve gözler ve kalbler vermiştik. Fakat onlara ne işitmeleri ve ne gözleri ve ne de kalbleri bir şeyden fâidebahş olmadı. Çünkü Allah´ın âyetlerini inkâr ediyorlardı ve onları kendisiyle istihzâ eder oldukları şey kuşatıverdi.
  • TEFHİMÜL KURAN :
    Andolsun, biz onları, sizleri kendisinde yerleşik kılmadığımız yerlerde (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kıldık ve onlara işitme, görme (duygularını) ve gönüller verdik. Ancak ne işitme, ne görme (duyuları) ve ne gönülleri kendilerine herhangi bir şey sağlamadı; Çünkü onlar, Allah´ın ayetlerini inkâr ediyorlardı. Alay konusu edindikleri şey, onları sarıp kuşattı.
  • SÜLEYMAN ATEŞ :
    Onlara size vermediğimiz servet ve kuvveti vermiştik, onlara kulaklar, gözler ve gönüller yaratmıştık. Fakat ne kulakları, ne gözleri ne de gönülleri kendilerine bir yarar sağladı. Zira (düşünüp ibret almıyorlar, tersine) bile bile Allâh´ın âyetlerini inkâr ediyorlardı. Ve alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıverdi.
  • ŞABAN PİRİŞ :
    Onları, size vermediğimiz şeylerle güçlendirmiştik. Onlara, kulak, göz ve kalbler vermiştik. Fakat, kulakları, gözleri ve kalpleri onlara fayda vermedi. Zira Allah’ın ayetlerini bile bile inkar ediyorlardı ve kendisiyle alay ettikleri şey onları kuşatıverdi.

  • << Önceki -  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   | AYET 26 |   27   28   29   30   31   32   33   34   35   - Sonraki >>

    KUR'AN-I KERİM SURELERİNİ ALFABE SΙRASΙNA GÖRE SΙRALA

    A B C D E F G H İ K L M N R S Ş T V Y Z

    KUR'AN-I KERİM MEALLERİ

    Copyright © kuranmeali.name.tr, 2019-2021