48- FETIH SURESI  11. Ayet ve Mealleri
<< Önceki - 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   | AYET 11 |   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   - Sonraki >>
48-Fetih Suresi 11. AYET VE MEALLERİ - 48/11
  • سَيَقُولُ لَكَ الْمُخَلَّفُونَ مِنَ الْأَعْرَابِ شَغَلَتْنَا أَمْوَالُنَا وَأَهْلُونَا فَاسْتَغْفِرْ لَنَا ۚ يَقُولُونَ بِأَلْسِنَتِهِمْ مَا لَيْسَ فِي قُلُوبِهِمْ ۚ قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ لَكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا إِنْ أَرَادَ بِكُمْ ضَرًّا أَوْ أَرَادَ بِكُمْ نَفْعًا ۚ بَلْ كَانَ اللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا -11
  • Se yekulü lekel mühallefune minel a´rabi şeğaletna emvalüna ve ehluna festağfir lena yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim Kul fe mey yemlikü leküm minellahi şey´en in erade biküm darran ev erade biküm nefa bel kanellahü bima ta´melune habıra
  • Se yekûlu lekel muhallefûne minel a’râbi şegaletnâ emvâlunâ ve ehlûnâ festagfir lenâ, yekûlûne bi elsinetihim mâ leyse fî kulûbihim, kul fe men yemliku lekum minallâhi şey’en in erâde bikum darren ev erâde bikum nef’â(nef’en), bel kânallâhu bi mâ ta’melûne habîrâ(habîren).
  • A. GÖLPINARLI :
    Bedevilerden geri kalanlar, diyecekler ki sana: Bizi mallarımız ve çoluğumuz çocuğumuz oyaladı, artık sen, yarlıganma dile bize; gönüllerinde olmayanı dilleriyle söylerler; de ki: Gerçekten de size bir zarar eriştirmek isterse, yahut bir fayda vermek dilerse Allah´tan, herhangi bir sûretle ona âit birşeyi kim giderebilir? Hayır; Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
  • ADEM UĞUR :
    Bedevîlerden geri kalmış olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah´tan bizim bağışlanmamızı dile." Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O´na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
  • ALİ FIKRİ YAVUZ :
    (Henüz iman kalblerinde yerleşmemiş olduğundan Hudeybiye seferinden) geri kalan bazı Bedevî’ler sana şöyle diyeceklerdir: “- Mallarımız ve ailelerimiz bizi, (seninle Hudeybiye seferine çıkmaktan) alıkoydu. Onun için bize mağfiret dile.” Onlar, kalblerinde olmıyan şeyi ağızlarıyla söyliyecekler. (Ey Rasûlüm, sen onlara) de ki:”- Eğer Allah size bir zarar dilerse, yahud size bir fayda dilerse, artık onun dilemesinden sizi kim koruyabilir? Doğrusu Allah bütün yaptıklarınızdan haberdar bulunuyor.
  • BEKİR SADAK :
    Bedevilerin savastan geri kalmis olanlari, sana: «Bizi mallarimiz ve ailelerimiz alikoydu. Allah´tan bizim bagislanmamizi dile» diyecekler. Dilleriyle, gonullerinde bulunmayani soylerler; de ki: «Allah size bir zarar gelmesini dilerse, yahut bir fayda eld
  • CELAL YILDIRIM :
    Bedevilerden (savaşa katılmayıp) geri kalanlar ise, «bizi mallarımız ve ailemiz oyaladı. Bizim için bağışlanma dile..» diyecekler. Onlar kalblerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Eğer Allah sizi bir zarara uğratmayı dilerse veya size bir yarar sağlamak isterse, O´na karşı kim bir şey yapmaya güç bulabilir ? Elbette Allah yaptıklarınızdan haberlidir.
  • DİYANET :
    Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanları sana, “Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah’tan bizim için af dile” diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: “Allah, sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, O’na karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
  • DİYANET VAKFI :
    Bedevîlerden geri kalmış olanlar, sana diyecekler ki: «Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah´tan bizim bağışlanmamızı dile.» Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Allah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O´na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
  • DİYANET İSLERİ :
    Bedevilerin savaştan geri kalmış olanları, sana: "Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile" diyecekler. Dilleriyle, gönüllerinde bulunmayanı söylerler; de ki: "Allah size bir zarar gelmesini dilerse, yahut bir fayda elde etmenizi dilerse, O'na karşı kimin gücü bir şeye yeter? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır."
  • ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
    Yakında diyecek sana o a´rabîlerden geri bırakılanlar ki: «bizleri mallarımız ve âilelerimiz oyaladı, onun için bize istiğfar ediver!» Kalblerinde olmıyan şey´i ağızlariyle söyliyecekler, de ki şimdi hakkınızda Allahdan kim bir şey´e mâlik olabilir eğer size bir zarar irâde buyurur yâhud bir menfeat irâde buyurursa? Doğrusu Allah ne yapıyorduğunuza habir bulunuyor
  • ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
    Bedevilerden (savaştan) geri bırakılanlar yakında sana: «Bizleri mallarımız ve ailelerimiz oyaladı, onun için bize bağışlama dile!» diyeceklerdir. Kalplerinde olmayan şeyi ağızlarıyla söyleyecekler. De ki: «Eğer Allah sizi bir zarara uğratmayı dilerse veya size bir yarar sağlamayı dilerse Allah´a karşı kim birşey yapabilir? Doğrusu Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.»
  • GÜLTEKİN ONAN :
    Bedevilerden geride bırakılanlar sana diyecekler ki: "Bizi mallarımız ve ehlimiz (ailelerimiz) meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile." Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: "Şimdi Tanrı, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Tanrı´ya karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Tanrı yaptıklarınızı haber alandır."
  • H. BASRİ ÇANTAY :
    Bedevilerden geri bırakılanlar yakında sana «Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Onun için bizim yarlığanmamızı isteyiver» diyecekler. Onlar kalblerinde olmayan şey´i dilleriyle söylerler. Sen de ki: «Allah size bir zarar diler, yahud size bir fâide dilerse Allah (ın meşiyyetinden ve kazaasından) her hangi bir şeyle sizi kim men´edebilir? Hayır, Allah yapmakda olduğunuz her şeyden hakkıyle haberdârdır».
  • FİZİLAL :
    Bedevilerden geri kalmış olanlar, sana diyecekler ki «Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah´tan bizim bağışlanmamızı dile». Onlar kalblerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: «Allah size bir zarar vermek dilemiş, yahut size bir fayda vermek istemiş olsa Allah´ın, sizin için dilediğine kim engel olabilir? Hayır hiç kimse engel olamaz, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.»
  • İBNİ KESİR :
    Bedevilerden geri bırakılanlar sana diyeceklerdir ki: Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Allah´tan bizim bağışlanmamızı dile. Kalblerinde olmayanı dilleriyle söylüyorlar. De ki: Allah, size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse; O´na karşı kim engel olabilir? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdar olandır.
  • MUHAMMET ESED :
    Geride kalan bedeviler sana: "Mallarımız ve ailelerimiz(e bakma mecburiyeti) bizi (gelmekten) alıkoydu; öyleyse (ey Muhammed,) Allah´tan bizim için mağfiret dile!" diyecekler. (Böylece) onlar kalplerinde olmayan bir şeyi dile getiriyorlar. De ki: "Allah size bir zarar vermek veya yarar sağlamak isterse, kim Allah´ın istediği bir şeyi geri çevirebilir? Hayır, (kimse çeviremez) ama Allah yaptıklarınızdan tamamiyle haberdardır!
  • Ö NASUHİ BİLMEN :
    Bedevilerden geri bırakılmış olanlar, sana diyeceklerdir ki, «Bizi mallarımız ve ailelerimiz oyaladı, artık bizim için mağfiret dile.» Onlar kalblerinde olmayan şeyi dilleriyle söylerler. De ki: «Eğer sizin hakkınızda bir zarar dilerse veya sizin hakkınızda bir menfaat murad ederse artık sizin için Allah´tan bir şeye kim mâlik olabilir? Doğrusu Allah Teâlâ işlediğiniz şeyden bihakkın haberdardır.»
  • TEFHİMÜL KURAN :
    Bedevilerden geride bırakılanlar, sana diyecekler ki: «Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bundan dolayı bizim için mağfiret dile.» Onlar, kalplerinde olmayan şeyi dilleriyle söylüyorlar. De ki: «Şimdi Allah, size bir zarar isteyecek ya da bir yarar dileyecek olsa, sizin için Allah´a karşı kim herhangi bir şeyle güç yetirebilir? Hayır, Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır.»
  • SÜLEYMAN ATEŞ :
    Göçebe Araplardan geri bırakılanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve çocuklarımız bizi, (seninle beraber gelmekten) alıkoydu. Bizim için mağfiret dile." Onlar, dilleriyle kalblerinde olmayan bir şeyi söylüyorlar. De ki: "Allâh size bir zarar vermek istemiş, yahut size bir yarar vermek istemiş olsa Allâh´ın, sizin için dilediğine kim engel olabilir? Hayır, Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır."
  • ŞABAN PİRİŞ :
    Geride kalan bedeviler, sana: -Bizi mallarımız ve ailelerimiz meşgul etti. Bizim için bağışlanma dile diyeceklerdir. Kalblerinde olmayanı dilleri ile söylüyorlar. De ki: Eğer Allah, size bir zarar veya fayda vermek isterse kim sizin için bir şeye sahip olabilir? Oysa hayır, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır.

  • << Önceki -  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   | AYET 11 |   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   - Sonraki >>

    KUR'AN-I KERİM SURELERİNİ ALFABE SΙRASΙNA GÖRE SΙRALA

    A B C D E F G H İ K L M N R S Ş T V Y Z

    KUR'AN-I KERİM MEALLERİ

    Copyright © kuranmeali.name.tr, 2019-2021