Vellezıne amenu ve amilus salihati le nükeffiranne ahüm seyyiatihim ve le necziyennehüm ahsenellezı kanu ya´melun
Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti le nukeffiranne anhum seyyiâtihim ve le necziyennehum ahsenellezî kânû ya’melûn(ya’melûne).
A. GÖLPINARLI :
İnananların ve iyi işlerde bulunanların kötülüklerini elbette örteriz ve onları, yaptıklarından daha güzeliyle mükâfatlandırırız.
ADEM UĞUR :
İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İman edib de salih ameller işliyenlerin kendilerinden günahlarını muhakkak örteriz; ve elbette işledikleri amellerin daha güzeli ile (on kat sevabla) onları mükâfatlandırırız.
BEKİR SADAK :
Inanip yararli is isleyenlerin kotuluklerini, and olsun ki, orteriz; onlari, yaptiklarindan daha guzeli ile mukafatlandiririz.
CELAL YILDIRIM :
imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanların şüphesiz ki kötülüklerini (tevbeleri sebebiyle affedip) örter ve temizleriz ve yaptıklarını en güzeliyle mükâfatlandırırız.
DİYANET :
İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.
DİYANET VAKFI :
İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.
DİYANET İSLERİ :
İnanıp yararlı iş işleyenlerin kötülüklerini, and olsun ki, örteriz; onları, yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandırırız.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bununla beraber iyman edip de salih salih ameller yapanların her halde taraflarından kötülüklerini keffaretleriz ve elbette kendilerine yaptıkları amellerin daha güzelini veririz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bununla birlikte iman edip iyi iyi işler yapanların kötülüklerini örter ve onlara elbette yaptıkları işlere karşılık daha güzelini veririz.
GÜLTEKİN ONAN :
İnanıp salih amellerde bulunanlar ise; biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz (keffirenne) ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.
H. BASRİ ÇANTAY :
İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanların kötülüklerini her halde (afv ile) örteriz ve her halde o işlemekde olduklarının daha güzeliyle onları mükâfatlandırırız.
FİZİLAL :
İman edip iyi ameller işleyenlerin kötülüklerini kesinlikle silecek ve onları iyiliklerinin daha üstün karşılıkları ile ödüllendireceğiz.
İBNİ KESİR :
İman edip de salih amel işleyenlerin, kötülüklerini andolsun ki örteriz. Onları yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandırırız.
MUHAMMET ESED :
İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, Biz onların (önceki) kötülüklerini mutlaka sileriz ve onları yaptıkları iyiliklere göre ödüllendiririz.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular. Elbette onların kötülüklerini (af ile) setrederiz. Ve elbette onları işlemiş oldukları şeyin en güzeli ile mükâfaatlandırırız.
TEFHİMÜL KURAN :
İman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz hiç şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve hiç şüphesiz onlara yapmakta olduklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.
SÜLEYMAN ATEŞ :
İnanıp iyi işler yapanların, mutlaka kötülüklerini örteceğiz ve onları, yaptıklarının en güzeliyle mükâfâtlandıracağız.
ŞABAN PİRİŞ :
İman edip, doğruları yapanların, kötülüklerini elbette örteceğiz ve onları yaptıklarının en güzeli ile ödüllendireceğiz.