Ve min abaihim ve zürriyyatihim ve ıhvanihim vectebeyna hüm ve hedeynahüm ila sıratım müstekıym
Ve min âbâihim ve zurriyyâtihim ve ihvânihim, vectebeynâhum ve hedeynâhum ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
A. GÖLPINARLI :
Onların atalarından, soylarından ve kardeşlerinden bir kısmına da üstünlük verdik, onları seçtik ve doğru yola sevkettik.
ADEM UĞUR :
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik). Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Babalarından, nesillerinden ve kardeşlerinden bir kısmını da üstün kıldık, onları seçtik ve kendilerini doğru yola (İslâma) ilettik.
BEKİR SADAK :
Babalarindan, soylarindan, kardeslerinden bir kismini sectik ve dogru yola eristirdik.
CELAL YILDIRIM :
Onların babalarından, soylarından ve kardeşlerinden de seçip doğru yola eriştirdik.
DİYANET :
Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bir kısmını da. Bütün bunları seçtik ve bunları dosdoğru bir yola ilettik.
DİYANET VAKFI :
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik). Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik.
DİYANET İSLERİ :
Babalarından, soylarından, kardeşlerinden bir kısmını seçtik ve doğru yola eriştirdik.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Atalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden bir kısmını da, ve hep bunları seçtik ve hep bunları bir doğru yola hidayetçi kıldık
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Atalarından, soylarından ve kardeşlerinden bir kısmını da... Bunların hepsini seçtik ve bir doğru yola hidayetçi kıldık.
GÜLTEKİN ONAN :
Babalarından, soylarından, kardeşlerinden kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip ilettik.
H. BASRİ ÇANTAY :
Onların babalarından, zürriyyetlerinden, biraderlerinden kimini de (yine üstün imtiyazlara mazhar etdik), onları seçdik, onları doğru bir yola götürdük.
FİZİLAL :
Bunlardan bazılarının babalarını, soylarından gelenleri ve kardeşlerini de seçip doğru yola ilettik.
İBNİ KESİR :
Onların babalarından, zürriyetlerinden, kardeşlerinden kimini de. Onları seçtik ve onları dosdoğru yola ilettik.
MUHAMMET ESED :
Onların atalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazısı(nı da aynı şekilde yücelttik), onları(n hepsini) seçtik ve dosdoğru bir yola yönelttik.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve onların babalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden birçoklarını da (hidâyete erdirdik) ve onları seçtik ve kendilerini doğru bir yola kavuşturduk.
TEFHİMÜL KURAN :
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini de (bunlara kattık) ; onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip ilettik.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarını da... Onları seçtik ve onları doğru yola ilettik.
ŞABAN PİRİŞ :
Onların babalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden bazı kimseleri seçip, dosdoğru yola hidayet ettik.