Kul huvelleziy enşeekum ve ce´ale lekumussem´a vel´ebsare vel´ef´idete kaliylen ma teşkurune.
Kul huvellezî enşeekum ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(ef’idete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).
A. GÖLPINARLI :
O, öyle bir mâbuttur ki sizi meydana getirmiştir ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller halketmiştir, ne de az şükredersiniz.
ADEM UĞUR :
(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O´dur. Ne az şükrediyorsunuz!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Sizi yaratan, size işitecek kulak, görecek gözler ve duyacak kalbler veren O’dur. Siz, pek az şükrediyorsunuz.”
BEKİR SADAK :
De ki: «Sizi yaratan sizin icin kulaklar, gozler ve kalbler var eden O´dur. Ne az sukrediyorsunuz!»
CELAL YILDIRIM :
De ki: Sizi yaratıp varlık alanına getiren, size işiten kulaklar, gören gözler, anlayan gönüller veren O´dur. Ne de az şükredersiniz ?
DİYANET :
De ki: “O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”
DİYANET VAKFI :
(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O´dur. Ne az şükrediyorsunuz!
DİYANET İSLERİ :
De ki: "Sizi yaratan sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!"
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
De ki, odur ancak sizi inşa eyleyen ve size dinleyecek kulak, görecek gözler, duyacak gönüller veren, fakat sizler pek az şükr ediyorsunuz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
De ki: «O´dur ancak sizi yaratan, size dinleyecek kulak, görecek gözler, duyacak gönüller veren! Fakat sizler pek az şükrediyorsunuz!»
GÜLTEKİN ONAN :
De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve yürekler (efideh) veren O´dur. Ne az şükrediyorsunuz?"
H. BASRİ ÇANTAY :
(Habîbim) de ki: «O, sizi yaratan, size kulak (lar), gözler gönüller verendir. Siz ne az şükredersiniz».
FİZİLAL :
De ki: «Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O´dur. Ne az şükrediyorsunuz.»
İBNİ KESİR :
De ki: Sizi yaratan ve sizler için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O´dur. Ne de az şükrediyorsunuz.
MUHAMMET ESED :
De ki: "O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayandır; (yine de) ne kadar az şükrediyorsunuz!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
De ki: «O, o zâttır ki, sizi yarattı ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller var kıldı. Pek az şükrediverirsiniz.»
TEFHİMÜL KURAN :
De ki: «Sizi inşa edip yaratan, size kulak, gözler ve gönüller veren O´dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?»
SÜLEYMAN ATEŞ :
De ki: "Sizi yaratan, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller veren O´dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
ŞABAN PİRİŞ :
De ki: -Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.