Ve enna minnessalihune ve minna dune zalike kunna taraika kıdeden.
Ve ennâ minnes sâlihûne ve minnâ dûne zâlik(zâlike), kunnâ tarâika kıdedâ(kıdeden).
A. GÖLPINARLI :
Ve gerçekten bizden temiz kişiler de vardı, içimizde, böyle olmayanlar da vardı; ayrı ayrı yollar tutmuştuk.
ADEM UĞUR :
Gerçekten biz, -kimimiz sâlih kişiler, kimimiz ise bunlardan aşağıda olmak üzere- türlü türlü yollar tutmuştuk.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Doğrusu, biz cinlerin içinde, mümin olanlar da var, içimizden bundan aşağı (kâfirler) olan da var. (Allah’a iman etmezden önce) çeşit çeşit mezheplere ayrılmış idik.
BEKİR SADAK :
«Dogrusu aramizda iyiler de vardir, bundan asagi bulunanlar da vardir. Biz, turlu turlu yolda olan topluluklardik.
CELAL YILDIRIM :
Ve doğrusu bizden iyi-yararlı kişiler de var ve onların ötesinde alçaklar da vardır. Bizler ayrı ayrı yollar tutmuşuzdur.
DİYANET :
“Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz.”
DİYANET VAKFI :
Gerçekten biz, -kimimiz sâlih kişiler, kimimiz ise bunlardan aşağıda olmak üzere- türlü türlü yollar tutmuştuk.
DİYANET İSLERİ :
"Doğrusu aramızda iyiler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz, türlü türlü yolda olan topluluklardık."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve doğrusu bizler: bizlerden salih olanlar da var, olmıyanlar da var dilim dilim tarikatler olmuşuz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Doğrusu bizler: Bizlerden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Dilim dilim tarikatlar olmuşuz.
GÜLTEKİN ONAN :
"Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.
H. BASRİ ÇANTAY :
«Hakıykaten biz, kimimiz salâha ermiş (iyi kişi) leriz, kimimiz ise bunlardan aşağıdır. Çeşid çeşid yollar (a saahib) olmuşuz».
FİZİLAL :
Aramızda iyiler de var, bu düzeye erişememiş olanlar da var; farklı yollara ayrıldık.
İBNİ KESİR :
Gerçekten aramızda salihler de vardır ve bundan aşağı olanlar da. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.
MUHAMMET ESED :
tıpkı, içimizden bazıları (nasıl) dürüst ve erdemli olurken bazılarımızın da bunun (çok çok) aşağısında kaldı(ğını bilmediğimiz gibi). Biz her zaman birbirinden çok farklı yollar/yöntemler izledik.
Ö NASUHİ BİLMEN :
«Ve şüphe yok ki bizden sâlih kimseler vardır ve bizden onun dûnunda olanlar da vardır. Biz müteferrik cemaatler olmuşuzdur.»
TEFHİMÜL KURAN :
«Gerçek şu ki, bizden salih olanlar da vardır ve bizden bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Bize gelince, bizden iyiler de var ve bizden başka türlü olan da var. Biz çeşitli yollara ayrıldık.
ŞABAN PİRİŞ :
İçimizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.