DİYANET :
(3-5) Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lânetlenmiştir.
DİYANET VAKFI :
(1-7) Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
DİYANET İSLERİ :
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
O çıralı ateşin
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O çıralı ateş sahiplerine.
GÜLTEKİN ONAN :
´Tutuşturucu yakıt dolu o ateş´,
H. BASRİ ÇANTAY :
(4-5) tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir.
FİZİLAL :
Bol yakıtı olan ateşi oralara dolduranların.
İBNİ KESİR :
Tutuşturucu ateşlerle,
MUHAMMET ESED :
(imana ermiş olanlara karşı) şiddetle yanan ateş (çukurunu)!
Ö NASUHİ BİLMEN :
(5-6) Şiddetli tutuşturulmuş ateş (sahipleri). O vakit ki, onlar onun üzerine oturucu idiler.
TEFHİMÜL KURAN :
´Tutuşturucu yakıt dolu o ateş,´
SÜLEYMAN ATEŞ :
O yakıt doldurulup tutuşturulmuş ateş (hendeğinin adamları)!