Ya eyyühen nebiyyü inna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra
Yâ eyyuhen nebiyyu innâ erselnâke şâhiden ve mubeşşiren ve nezîrâ(nezîren).
A. GÖLPINARLI :
Ey Peygamber, gerçekten de seni, bir tanık, bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik.
ADEM UĞUR :
Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Ey Peygamber! Seni (ümmetinden tasdik edip etmiyenler üzerine) bir şahid, (iman edenlere cenneti) bir müjdeleyici, (kâfirlere cehennemle) bir korkutucu gönderdik;
BEKİR SADAK :
(45-46) Biz seni sahit, mujdeci, uyarici; Allah´in izniyle O´na cagiran, nurlandiran bir isik olarak gondermisizdir.
CELAL YILDIRIM :
(45-46) Ey Peygamber! Şüphesiz ki biz seni şâhid, müjdeci, uyarıcı : Allah´ın izniyle O´nun (yoluna) çağrıcı ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.
DİYANET :
(45-46) Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.
DİYANET VAKFI :
Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
DİYANET İSLERİ :
Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı; Allah'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ey o Peygamber! Biz seni hakka bir şâhid hem bir müjdeci hem bir kocundurucu gönderdik
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ey peygamber, Biz seni hakka bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir gocundurucu (uyarıcı) olarak gönderdik.
GÜLTEKİN ONAN :
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
H. BASRİ ÇANTAY :
(45-46) Ey peygamber, biz seni hakıykaten bir şâhid, bir müjdeci ve bir korkutucu ve Allaha, Onun emir (ve teysîri) ile bir da´vetci ve nuur saçan bir kandil olarak gönderdik.
FİZİLAL :
Ey Peygamber, biz seni tanık, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
İBNİ KESİR :
Ey peygamber; Biz, seni muhakkak şahid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
MUHAMMET ESED :
(Sana gelince,) ey Peygamber, unutma ki Biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik,
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ey Peygamber! Şüphe yok ki, Biz seni bir şahit ve bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik.
TEFHİMÜL KURAN :
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı, korkutucu olarak gönderdik.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ey peygamber, biz seni şâhid, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
ŞABAN PİRİŞ :
-Ey peygamber, biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.