Kul lillahiş şefaatü cemıa lehu mülküs semavati vel ard sümme ileyhi türceun
Kul lillâhiş şefâatu cemîâ(cemîan), lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), summe ileyhi turceûn(turceûne).
A. GÖLPINARLI :
De ki: Bütün şefâat, Allah´ın; onundur göklerin ve yeryüzünün saltanatı ve tedbîri, sonra da dönüp onun tapısına gideceksiniz.
ADEM UĞUR :
De ki: Bütün şefâat Allah´ındır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O´nundur. Sonra O´na döndürüleceksiniz.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
De ki: “- Bütün şefaat Allah’ın kudretindedir. Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Sonra (ahirette) hep döndürülüb O’na götürüleceksiniz.”
BEKİR SADAK :
De ki: «Butun sefaat Allah´in iznine baglidir. Goklerin ve yerin hukumranligi O´nundur. Sonra O´na doneceksiniz.»
CELAL YILDIRIM :
De ki: Şefaatin tamamı Allah´a aittir (O´nun iznine bağlıdır). Göklerin ve yerin mülkü (ve tasarrufu münhasıran) O´nundur. Sonra O´na döndürüleceksiniz.
DİYANET :
De ki: “Şefaat tümüyle Allah’a aittir. Göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Sonra yalnız O’na döndürüleceksiniz.”
DİYANET VAKFI :
De ki: Bütün şefâat Allah´ındır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O´nundur. Sonra O´na döndürüleceksiniz.
DİYANET İSLERİ :
De ki: "Bütün şefaat Allah'ın iznine bağlıdır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra O'na döneceksiniz."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
De ki Allahındır o şefaat bütün, onundur mülkü Göklerin ve Yerin, sonra hep döndürülüp ona götürüleceksiniz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
De ki: «Bütün şefaat Allah´a aittir. Göklerin ve yerin mülkü O´nundur. Sonra hep döndürülüp O´na götürüleceksiniz!»
GÜLTEKİN ONAN :
De ki: "Şefaatin tümü Tanrı´nındır. Göklerin ve yerin mülkü O´nundur. Sonra O´na döndürüleceksiniz."
H. BASRİ ÇANTAY :
De ki: «Bütün şefaat (hakkı) Allahındır. Göklerin ve yerin mülk (-ü tasarrufu) onundur. Nihayet (hepiniz) ancak Ona döndürü (lüb götürü) leceksiniz».
FİZİLAL :
De ki: «Bütün şefaat Allah´ın iznine bağlıdır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O´nundur. Sonra O´na döneceksiniz.»
İBNİ KESİR :
De ki: Bütün şefaat Allah´ındır. Göklerin ve yerin mülkü O´nundur. Sonra hepiniz O´na döndürüleceksiniz.
MUHAMMET ESED :
De ki: "Şefaat (hakkını verme yetkisi) yalnız Allah´a aittir: Gökler ve yer üzerindeki hakimiyet (yalnız) O´nundur ve sonunda yalnız O´na döndürüleceksiniz".
Ö NASUHİ BİLMEN :
De ki: «Bütün şefaat, Allah içindir. Göklerin ve yerin mülkü O´nun içindir. Sonra O´na döndürüleceksinizdir.»
TEFHİMÜL KURAN :
De ki: «Şefaatin tümü Allah´ındır. Göklerin ve yerin mülkü O´nundur. Sonra da O´na döndürüleceksiniz.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
De ki: "Şefâ´at tamamen Allâh´ındır (yardım ve destek yalnız O´ndandır). Göklerin ve yerin mülkü O´nundur. Sonra O´na döndürüleceksiniz."
ŞABAN PİRİŞ :
De ki: Şefaatin hepsi Allah’ındır. Göklerin ve yerin hakimiyeti O’na aittir. Bir zaman sonra O’na döndürüleceksiniz.