Müzebzebıne beyne zalike la ila haülai ve la ila haüla´ ve mey yudlilillahü fe len tecide lehu sebıla
Muzebzebîne beyne zâlike lâ ilâ hâulâi ve lâ ilâ hâulâi, ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâ(sebîlen).
A. GÖLPINARLI :
Onlar, imanla küfür arasında bocalayıp dururlar, ne onlara mal olurlar, ne bunlara ve Allah, kimi doğru yolundan saptırdıysa onu yola getiremezsin artık.
ADEM UĞUR :
Bunların arasında bocalayıp durmaktalar, ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah´ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
O münafıklar küfürle iman arasında tereddütdedirler: Ne mü’minlere, ne de kâfirlere bağlıdırlar. Allah kimi şaşırtırsa artık ona bir yol (kurtuluş) bulamazsın.
BEKİR SADAK :
(142-14) 3 Dogrusu munafiklar Allah´i aldatmaga calisirlar, oysa O, onlara aldatmanin ne oldugunu gosterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gosteris yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasinda bocalayarak Allah´i pek az
CELAL YILDIRIM :
Onlar (küfürle İmân) arasında bocalayıp dururlar; ne bunlara, ne onlara (bağlanırlar). Allah kimi doğru yoldan saptırıp şaşırtırsa, artık sen ona elbette bir yol bulamazsın.
DİYANET :
Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (mü’minlere) ne de şunlara (kâfirlere) bağlanırlar. Allah, kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın.
DİYANET VAKFI :
Bunların arasında bocalayıp durmaktalar; ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah´ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın.
DİYANET İSLERİ :
Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmağa çalışırlar, oysa O, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasında bocalayarak Allah'ı pek az anarlar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamayacaksın.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Arada müzebzeb bir haldedirler: ne onlara, ne onlara, her kimi de Allah şaşırtırsa artık ona sen yol bulamazsın
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Arada (iman ile küfür arasında) bocalayıp duruyorlar; ne onlardan yana oluyorlar, ne de bunlardan. Kimi de Allah şaşırtırsa artık ona sen bir yol bulamazsın.
GÜLTEKİN ONAN :
Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Tanrı kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın.
H. BASRİ ÇANTAY :
Onlar (küfr ile îman) arasında bucalayan bir süre kararsızlardır. Ne onlara, ne bunlara (mal olurlar). Allah kimi şaşırtırsa artık ona bir yol bulamazsın, asla.
FİZİLAL :
İki taraf arasında yalpalarlar. Ne bu tarafa ve ne de o tarafa yar olurlar. Allah´ın şaşırttığı kimseye sen çıkış yolu bulamazsın.
İBNİ KESİR :
Ne onlarladırlar, ne de bunlarla. İkisi arasında bocalayıp dururlar. Allah´ ın saptırdığı kimseye yol bulamazsın.
MUHAMMET ESED :
bu taraftakilerle diğerleri arasında bocalayıp dururlar, ne o tarafa ne de bu tarafa (sadık) kalırlar. Allahın saptırdıkları için asla bir çıkış yolu bulamazsın.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onun arasında mütereddittirler. Ne onlara ne de bunlara mensup ve her kimi ki Allah Teâlâ saptırırsa artık ona elbette bir yol bulamazsın.
TEFHİMÜL KURAN :
Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Arada yalpalayıp dururlar. Ne bunlara (bağlanırlar), ne de onlara. Allâh´ın şaşırttığı kimseye bir (çıkar) yol bulamazsın!
ŞABAN PİRİŞ :
(İman ile küfür) arasında tereddüttedirler ne müminlere ne de kafirlere (bağlıdırlar.) Allah, kimi sapıklıkta bırakırsa artık ona bir yol bulamazsın.