E ve lem yetefekkeru ma bi sahıbihim min cinneh in hüve illa nezırum mübın
E ve lem yetefekkerû mâ bi sâhıbihim min cinneh(cinnetin), in huve illâ nezîrun mubîn(mubînun).
A. GÖLPINARLI :
Düşünmezler mi ki kendileriyle konuşanda delilikten eser bile yok; o ancak apaçık korkulu bir haber veren.
ADEM UĞUR :
Düşünmediler mi ki, arkadaşlarında (Muhammed´de) delilik yoktur? O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Onlar düşünmediler mi ki, arkadaşlarında (Hz. Peygamber aleyhisselâmda) cinnetten bir eser yoktur; O ancak Allah’ın azâbını haber veren açık bir korkutucudur?
BEKİR SADAK :
Dusunmuyorlar mi ki, arkadaslari olan peygamerde deliligin eseri yoktur. O ancak acikca uyaran bir kimsedir.
CELAL YILDIRIM :
Hiç düşünmediler mi, vatandaşları (Hz. Muhammed´de) cinnet eseri yoktur. O ancak açık-seçik (ilerideki tehlikeli uçurumu haber veren) bir uyarıcıdır.
DİYANET :
Onlar düşünmediler mi ki (çok iyi tanıdıkları, kendileriyle iç içe yaşamış olan) arkadaşlarında (Peygamber’de) delilikten eser yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
DİYANET VAKFI :
Düşünmediler mi ki, arkadaşlarında (Muhammed´de) delilik yoktur? O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
DİYANET İSLERİ :
Düşünmüyorlar mı ki, arkadaşları olan peygamberde deliliğin eseri yoktur. O ancak açıkça uyaran bir kimsedir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bunlar bir düşünmedilerde mi ki kendilerine söz söyliyen zatta, Cinnetten bir eser yoktur, o ancak ilerideki tehlükeyi açık bir surette haber veren bir nezîrdir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bunlar hiç düşünmediler mi ki, kendilerine söz söyleyen zatta cinnetten bir eser yoktur. O, ancak ilerideki tehlikeyi açık bir şekilde haber veren bir uyarıcıdır.
GÜLTEKİN ONAN :
Arkadaşlarında delilikten hiç bir şey olmadığını düşünmüyorlar mı? (yetefekkeru) O, apaçık bir uyarıcıdan başkası değildir.
H. BASRİ ÇANTAY :
Onlar düşünmediler mi ki kendilerinin saahibinde delilik den hiç bir (eser) yokdur. O, ilerideki tehlikeyi apaçık haber verenden başka (bir zât) değildir.
FİZİLAL :
Düşünmüyorlar mı ki, arkadaşları Muhammed´in deli olması sözkonusu değildir. O sadece açık bir uyarıcıdır.
İBNİ KESİR :
Düşünmüyorlar mı ki; arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
MUHAMMET ESED :
Peki (çocukluğundan beri tanıdıkları) (bu) arkadaşlarında cinnetten eser olmadığı hiç mi akıllarına gelmiyor. Oysa, o sadece açıktan açığa uyaran biri.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlar düşünmediler mi ki, onların sahiplerinde bir cinnet eseri yoktur. O ancak âşikâr bir sûrette bir nezîrden başka değildir.
TEFHİMÜL KURAN :
Sahiplerinde (ya da arkadaşları olan peygamberde) delilikten hiç bir şey olmadığını düşünmüyorlar mı? O, apaçık bir uyarıp korkutucudan başkası değildir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Düşünmediler mi ki arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur, o apaçık bir uyarıcıdır?
ŞABAN PİRİŞ :
Arkadaşları (Muhammed) deli değildir. O ancak açıkça bir uyarıcıdır. Hiç düşünmüyorlar mı?