Summe inniy a´lentu lehum ve esrertu lehum israren.
Summe innî a’lentu lehum ve esrartu lehum isrârâ(isrâran).
A. GÖLPINARLI :
Sonra açığa vurup yaydım onlara ve gizlice konuştum, davet ettim onları da.
ADEM UĞUR :
Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sonra, hem ilân ederek onlara söyledim, hem gizliden gizliye söyledim onlara...
BEKİR SADAK :
«Sonra onlara aciktan aciga, gizliden gizliye de soyledim.»
CELAL YILDIRIM :
Sonra yine ben, açıktan duyuruda bulundum ve gizli gizli görüşmeler de yaptım ;
DİYANET :
“Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum.”
DİYANET VAKFI :
Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum.
DİYANET İSLERİ :
"Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sonra hem i´lâm ederek söyledim onlara hem gizli gizli söyledim
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli söyledim.
GÜLTEKİN ONAN :
"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."
H. BASRİ ÇANTAY :
«Sonra da onları hem i´lân ederek da´vet etdim, hem kendilerine gizli gizli söyledim».
FİZİLAL :
Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim.
İBNİ KESİR :
Sonra onlara; açıktan açığa ve gizliden gizliye söyledim.
MUHAMMET ESED :
onlara açıktan tebliğde bulundum; (ayrıca) onlarla gizlice, özel olarak da konuştum;
Ö NASUHİ BİLMEN :
(9-10) «Sonra şüphesiz ki, ben onlar için ilan ettim ve onlara gizliden gizliye de bildirdim. Artık dedim ki, Rabinizden mağrifet dileyiniz, şüphe yok ki O, çok mağfiret buyurucudur.»
TEFHİMÜL KURAN :
«Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Sonra onlara açıktan söyledim, gizli gizli söyledim:
ŞABAN PİRİŞ :
Sonra onlara açıktan açığa da; gizli gizli de söyledim.