Keel lem yağnev fıha ela bu´del li medyene kema beıdet semud
Ke’en lem yagnev fîhâ, e lâ bu’den li medyene kemâ baıdet semûd(semûdu).
A. GÖLPINARLI :
Sanki yurtlarında hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki uzaklık Medyen ehline, nitekim Semûd da öylece uzaklaşıp gitti.
ADEM UĞUR :
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah´ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sanki orada hiç şenlik kurmamışlaradı. Bakın, Semûd kavmi nasıl helâk olduysa, Medyen halkı da öylece helâk olmuştur.
BEKİR SADAK :
Sanki orada hic yasamamislardi. Bilin ki Semud milleti Allah´in rahmetinden uzaklastigi gibi Medyen halki da uzaklasti.*
CELAL YILDIRIM :
Buyruğumuz gelince, Şuâyb´ı ve beraberindeki imân edenleri rahmetimizle kurtardık. Zâlimleri ise korkunç bir ses ve uğultu yakalayıverdi; evlerinde dizüstü çöküp kaldılar. Orada hiç bulunmamış, yaşamamış gibi oldular. Dikkat edin, Semûd kavmi nasıl (ilâhî) rahmetten uzak kaldıysa Medyen de uzak kaldı.
DİYANET :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.
DİYANET VAKFI :
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah´ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
DİYANET İSLERİ :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sanki orada şenlik kurmamışlardı bak Semûd defi´olduğu gibi Medyen de defi´oldu gitti
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sanki orada şenlik kurmamışlardı. Bak işte Semud defolup gittiği gibi Medyen de defolup gitti.
GÜLTEKİN ONAN :
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Tanrı´nın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).
H. BASRİ ÇANTAY :
Sanki onlar zâten orada oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) rahmet-i ilâhiyyeden nasıl uzaklaşdıysa Medyen (kavmi) ne de öylece bir uzaklık (verildi).
FİZİLAL :
Sanki az önce o evlerde yaşayanlar onlar değildi. Hey, Semudoğulları nasıl kahroldularsa, Medyenoğulları da öyle kahrolsunlar!
İBNİ KESİR :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki; Semud da Medyen de Allah´ın rahmetinden uzaklaştı.
MUHAMMET ESED :
sanki daha önce hiç orada yaşamamışlar gibi. İşte böyle silinip gitti Medyen (halkı), tıpkı Semud (halkının) silinip gittiği gibi.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sanki onlar orada yaşamamışlardı. Haberiniz olsun, Semûd uzaklaştığı gibi Medyen için de bir uzaklaşma olsun.
TEFHİMÜL KURAN :
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi, haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah´ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi) .
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sanki orada hiç şenlik kurmamışlardı! İyi bilin ki, Semûd (kavmi) nasıl uzaklaşıp gittiyse Medyen halkı da öyle uzaklaşıp gitti.
ŞABAN PİRİŞ :
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Dikkat edin, Semûd’un mahvolduğu gibi Medyen de mahvoldu.