Fe lemma raceu ila ebıhim kalu ya ebana münia minnel keylü fe ersil meana ehana nektel ve inna lehu lehafizun
Fe lemmâ receû ilâ ebîhim kâlû yâ ebânâ munia minnel keylu fe ersil meanâ ehânâ nektel ve innâ lehu le hâfizûn(hâfizûne).
A. GÖLPINARLI :
Dönüp babalarına varınca baba dediler, bize artık zahîre verilmeyecek, kardeşimizi de bizimle gönder de zahîre alalım ve şüphe yok ki biz, onu iyice koruruz.
ADEM UĞUR :
Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi (Bünyamin´i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka koruyacağız.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bu şekilde babalarına döndükleri zaman, şöyle dediler: “- Ey Babamız! Bizden ölçek (zahire) menedildi. Şimdi kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle beraber gönder de zahire ölçüp alalım. Biz muhakkak onu koruruz.”
BEKİR SADAK :
Babalarina donduklerinde, «Ey babamiz! Bize yiyecek yasak edildi, kardesimizi bizimle beraber gonder de yiyecek alalim. Onu elbette koruruz» dediler.
CELAL YILDIRIM :
Onlar babalarına döndüklerinde, «Ey babamız! Dediler, bize ölçek(ile ilgili maddeler) yasaklandı. Bizimle beraber kardeşimizi gönder ki, ölçek(le İlgili maddeleri) alabilelim. Şüphesiz ki biz onu koruyucularız.»
DİYANET :
Onlar, babalarına döndüklerinde, “Ey babamız! Bize artık zahire verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle gönder ki zahire alalım. Onu biz elbette koruruz” dediler.
DİYANET VAKFI :
Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi (Bünyamin´i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka koruyacağız.
DİYANET İSLERİ :
Babalarına döndüklerinde, "Ey babamız! Bize yiyecek yasak edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de yiyecek alalım. Onu elbette koruruz" dediler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bu suretle vaktâ ki babalarına döndüler, ey pederimiz! Dediler: bizden ölçek men´edildi, bu kerre kardeşimizi bizimle beraber gönder ölçüp alalım ve her halde biz onu muhafaza ederiz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Böylece babalarına döndükleri vakit: «Ey babamız, bizden zahire yasaklandı. Bu kere kardeşimizi bizimle beraber gönder ki ölçüp alalım ve muhakkak biz onu koruruz.» dediler.
GÜLTEKİN ONAN :
Böylelikle babalarına döndükleri zaman dediler ki: "Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzağı alalım. Onu mutlaka koruyacağız."
H. BASRİ ÇANTAY :
Bu suretle babalarına döndükleri zaman: «Ey babamız, dediler, bizden ölçek men olundu. (Bu sefer) kardeşimizi de bizimle beraber yolla da ölçek alalım. Biz her halde onu muhaafaza edicileriz».
FİZİLAL :
Yusuf´un kardeşleri babalarının yanına dönünce dediler ki; «Ey babamız, erzak almamız yasaklandı, kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki, erzak alabilelim, biz onu kesinlikle koruruz.»
İBNİ KESİR :
Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız; artık bize zahire verilmeyecek. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de zahiremizi alalım. Biz herhalde onu koruruz.
MUHAMMET ESED :
Ve böylece babalarının yanına döndüklerinde, (Yusuf´un kardeşleri,) "Ey babamız!" dediler, "(Bünyamin´i yanımızda götürmedikçe) artık bize bir ölçek bile zahire verilmeyecek; bunun için kardeşimizi bizimle gönder ki (bize yetecek) tartıda (zahire) alabilelim; bu arada onu elbette koruyup gözeteceğiz!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
Vaktâ ki babalarına dönüverdiler, dediler ki: «Ey pederimiz! Bizden zahire men edildi, artık bizimle beraber kardeşimizi de gönder ki, zahire alalım ve muhakkak ki biz onun için elbette muhafız kimseleriz.»
TEFHİMÜL KURAN :
Böylelikle babalarına döndükleri zaman, dediler ki: «Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzakı alalım. Onu mutlaka biz koruyacağız.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Babalarına döndüklerinde dediler ki: "Ey babamız, bizden ölçü men´edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de (ihtiyacımız olanı) ölç(üp al)alım. Biz onu mutlaka koruruz."
ŞABAN PİRİŞ :
Babalarına döndüklerinde: -Ey babamız! Bize yiyecek yasak edildi, kardeşimizi bizimle beraber gönder de yiyecek alalım. Biz, onu koruruz, dediler.