Ve tevella anhüm ve kale ya esefa ala yusüfe vebyaddat aynahü minel huzni fe hüve kezıym
Ve tevellâ anhum ve kâle yâ esefâ alâ yûsufe vebyaddat aynâhu minel huzni fe huve kezîm(kezîmun).
A. GÖLPINARLI :
Ve onlardan yüz çevirdi de ey beni tükenmez, sonu gelmez kederlere salan Yûsuf demeye başladı ve kederden gözleri ağardı ve artık derdini yutmaktaydı o.
ADEM UĞUR :
Onlardan yüz çevirdi, "Ah Yusuf´um ah!" diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Yakup, oğullarından yüzünü çevirdi de: “- Ey Yûsuf’un ayrılığı ile bana gelen hüzün!” dedi ve kederinden gözlerine ak düştü; artık derdini gizleyip duruyordu.
BEKİR SADAK :
Onlara sirt cevirdi, «Vah, Yusuf´a yazik oldu!» dedi ve uzuntuden gozlerine ak dustu. Artik acisini icinde sakliyordu.
CELAL YILDIRIM :
Ve onlardan yüzünü çevirip öfkesini yutarak için için (ağladı) da vah Yûsuf´a ! Diyerek üzüntüsünü dile getirdi ve üzüntüsünden gözlerine ak indi.
DİYANET :
Onlardan yüz çevirdi ve, “Vah! Yûsuf’a vah!” dedi ve üzüntüden iki gözüne ak düştü. O artık acısını içinde saklıyordu.
DİYANET VAKFI :
Onlardan yüz çevirdi, «Ah Yusuf´um ah!» diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi.
DİYANET İSLERİ :
Onlara sırt çevirdi, "Vah, Yusuf'a yazık oldu!" dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını içinde saklıyordu.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve onlardan yüzünü çevirdi de, «ya esefâ alâ Yusüf» dedi ve huzünden gözlerine ak düştü artık yutkunuyor yutkunuyordu
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ve onlardan yüzünü çevirdi de: «Ey Yusuf´un üstünde titreyen tasam!» dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü; artık yutkunuyor, yutkunuyordu.
GÜLTEKİN ONAN :
Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: "Ey Yusuf´a karşı (artan dayanılmaz) kahrım" dedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı. Ki yutkundukça yutkunuyordu."
H. BASRİ ÇANTAY :
(Ya´kub) onlardan yüz çevirdi: «Ey Yuusufun üstünde (titreyen) tasam, (gel, şimdi tam senin gelmen zamanıdır)» dedi ve huzn-ü kederinden iki gözüne ak düşdü. (Bununla beraber) o, artık gamını tamamen yutmakda idi.
FİZİLAL :
Hz. Yakub, yüzünü başka tarafa çevirerek; ´Vah Yusuf´um vah!´ diye inledi. Gözleri hüzünden ağarmıştı, buna rağmen acısını içine gömüyor, belli etmiyordu.
İBNİ KESİR :
Ve onlardan yüz çevirdi de: Vah, yazık oldu Yusuf´a, dedi ve üzüntüsünden gözleri ağardı. Artık üzüntüsünü içinde saklıyordu.
MUHAMMET ESED :
Ve başını onlardan öteye çevirip: "Vah bana, Yusuf için vah bana!" dedi; ve içini dolduran hüzünden gözleri bulutlandı.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve onlardan yüz çevirdi. Ve, «Ey Yusuf´a teessüf!» dedi ve gözleri hüzünden dolayı bembeyaz kesildi. Artık teessürünü içine atıyordu.
TEFHİMÜL KURAN :
Ve onlardan yüz(ünü) çevirdi ve: «Ey Yusuf´a karşı (artan dayanılmaz) kahrım» dedi ve gözleri üzüntüsünden (ağardıkça) ağardı. Ki yutkundukça yutkunuyordu.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ve yüzünü onlardan öteye çevirdi de: "Ey Yûsuf üzerindeki tasam (gel, gel, tam senin gelme zamanındır)!" dedi ve tasadan gözleri ağardı. (Acısını) yutkunuyor(açığa vurmamağa çalışıyor)du.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlara sırt çevirdi, -Vah, Yusuf’a yazık oldu! dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını içinde saklıyordu.