Kale kailüm minhüm la taktülu yusüfe ve elkuhü fı ğayabetil cübbi yeltekıthü ba´düs seyyarati in küntüm faılın
Kâle kâilun minhum lâ taktulû yûsufe ve elkûhu fî gayâbetil cubbi yel-tekithu ba’dus seyyâreti in kuntum fâilîn(fâilîne).
A. GÖLPINARLI :
İçlerinden biri Yûsuf´u öldürmeyin demişti, mutlaka bir şey yapacaksınız bir kuyuya atın bâri de gelip geçenlerden onu bulup alan olsun.
ADEM UĞUR :
Onlardan biri: Yusufu öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İçlerinden bir söz sahibi de şöyle dedi: “- Yûsuf’u öldürmeyin de, bir kuyu dibine bırakın ki, bir yolcu kâfilesi onu yitik mal olarak alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın.”
BEKİR SADAK :
Iclerinden biri: Yusuf´u oldurmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine birakin. Boyle yaparsaniz yolculardan onu bulup alan olur» dedi.
CELAL YILDIRIM :
Onlardan bir sözcü de dedi ki: «Yûsuf´u öldürmeyin, onu kuyunun derinliğine atın da gelip geçen kafilelerden biri onu orada raslayıp alır; eğer (ona elbette) bir şey yapmak istiyorsanız, böyle yapın.»
DİYANET :
Onlardan bir sözcü, “Yûsuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın ki geçen kervanlardan biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın” dedi.
DİYANET VAKFI :
Onlardan biri: Yusuf´u öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi.
DİYANET İSLERİ :
İçlerinden biri: "Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Böyle yaparsanız yolculardan onu bulup alan olur" dedi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
İçlerinden bir söz sahibi, Yusüfü, dedi öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki kafilenin biri onu lekît olarak alsın, eğer yapacaksanız böyle yapın
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
İçlerinden biri: «Yusuf´u öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki, onu geçen bir kervan bulup alsın; eğer yapacaksanız böyle yapın!» dedi.
GÜLTEKİN ONAN :
İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf´u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın."
H. BASRİ ÇANTAY :
İçlerinden bir sözcü: «Yuusufu öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın da bir yolcu kaafilesinden biri onu (yetik olarak) alsın. Eğer (mutlakaa) yapacaksanız (bari böyle yapın)» dedi.
FİZİLAL :
Üvey kardeşlerden biri dedi ki; «Yusuf´u öldürmeyiniz; eğer mutlaka bir şey yapmak istiyorsanız, onu bir kuyunun dibine atınız da yoldan geçecek kervanlardan biri onu çıkarıp alsın.»
İBNİ KESİR :
İçlerinden bir sözcü dedi ki: Yusuf´u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın da yolculardan bir onu bulup alsın, eğer yapacaksanız.
MUHAMMET ESED :
Bir diğeri: "Hayır, Yusuf´u öldürmeyin!" diye söze karıştı, "Eğer mutlaka bir şey yapmanız gerekiyorsa, o´nu bir kuyunun dibine atın; (nasıl olsa) o´nu (orada) bir kervan bulup yanına alır."
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlardan bir söyleyici dedi ki: «Yusuf´u öldürmeyin ve O´nu kuyunun dibine atıverin, O´nu kâfilelerden biri alıverir, eğer siz yapacak kimselerden iseniz» (böyle yapınız).
TEFHİMÜL KURAN :
Onlardan bir sözcü dedi ki: «Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf´u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi onu alsın.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
İçlerinden bir sözcü: "Yûsuf´u öldürmeyin, onu kuyunun dibine atın, kervanlardan biri onu (görüp) alsın; eğer yapacaksanız (böyle yapın)," dedi.
ŞABAN PİRİŞ :
İçlerinden biri: -Yusuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Yolculardan biri alıp götürsün. Yapacaksanız böyle yapın, dedi.