Üzine lillezıne yükatelune bi ennehüm zulimu ve innellahe ala nasrihim le kadır
Uzine lillezîne yukâtelûne bi ennehum zulim(zulimû), ve innallâhe alâ nasrihim le kadîr(kadîrun).
A. GÖLPINARLI :
Kendileriyle savaşa girişilenlere, zulme uğradıklarından dolayı savaşmaya izin verildi ve şüphe yok Allah´ın, onlara yardım etmeye gücü yeter elbette.
ADEM UĞUR :
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kendilerine savaş açılan müminlere, (kâfirlere karşı savaş için) izin verildi. Çünkü onlar zulmedildiler. Şüphe yok ki Allah, müminlere zafer vermeğe kadirdir.
BEKİR SADAK :
Haksizliga ugratilarak kendilerine savas acilan kimselerin karsi koyup savasmasina izin verilmistir. Allah onlara yardim etmege elbette Kadir´dir.
CELAL YILDIRIM :
Kendileriyle savaş açılıp da zulme uğrayanlara, savaşmaları için İzin verilmiştir. Şüphesiz ki Allah´ın onlara yardımda bulunmaya kudreti yeter.
DİYANET :
Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah’ın onlara yardım etmeğe gücü yeter.
DİYANET VAKFI :
Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir.
DİYANET İSLERİ :
Haksızlığa uğratılarak kendilerine savaş açılan kimselerin karşı koyup savaşmasına izin verilmiştir. Allah onlara yardım etmeğe elbette Kadir'dir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
İzin verildi o kendilerine kıtal edilenlere, çünkü onlara zulm olundu ve şübhesiz ki Allah onları muzaffer kılmağa her halde kadirdir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Kendilerine savaş açılan kimselere (savaş) izni verildi; çünkü onlar zulme uğradılar. Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya gerçekten kadirdir.
GÜLTEKİN ONAN :
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (müminlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Tanrı, onlara yardım etmeye güç yetirendir.
H. BASRİ ÇANTAY :
Kendileriyle mukaatele edilen (ya´nî düşmanların hücumuna uğrayan mü´min) lere, uğradıkları o zulümden dolayı, (bilmukaabele harbe) izin verildi. Şübhesiz ki Allah onlara yardım etmiye elbette kemâliyle kaadirdir.
FİZİLAL :
Saldırıya uğrayan mü´minlere savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğramışlardır. Hiç kuşkusuz Allah´ın onlara yardım etmeye gücü yeter.
İBNİ KESİR :
Zulmedildikleri için savaşanlara izin verildi. Allah, onlara yardım etmeye elbette Kadir´dir.
MUHAMMET ESED :
Kendilerine haksız yere saldırılan kimselere (savaşma) izni verilmiştir -ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir-:
Ö NASUHİ BİLMEN :
Kendileriyle mukatelede bulunanlara zulmolunduklarından dolayı izin verildi, ve şüphe yok ki, Allah onlara yardım etmeğe elbette kâdirdir.
TEFHİMÜL KURAN :
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü´minlere savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Kendileriyle savaşılan(mü´min)lere (karşı koyma) izn(i) verildi. Çünkü onlara zulmedilmiştir ve şüphesiz Allâh, onlara yardım etmeğe kâdirdir.
ŞABAN PİRİŞ :
Zulme uğrayan kimselere savaşmaları için izin verildi. Allah, onlara yardım etmeye elbette kadirdir.