Ve la yezalüllezıne keferu fı miryetim minhü hatta te´tiyehümüs saatü bağteten ev ye´tiyehüm azabü yevmin akıym
Ve lâ yezâlullezîne keferû fî miryetin minhu hattâ te’tiyehumus sâatu bagteten ev ye’tiyehum azâbu yevmin akîm(akîmin).
A. GÖLPINARLI :
Kâfir olanlarsa, kıyâmet gelip çatmadıkça, yahut o kısır gün, onlara gelmedikçe onun hakkında şüphe etmekten kurtulamazlar.
ADEM UĞUR :
İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da (kendileri için hayır yönünden) kısır bir günün azabı gelinceye kadar onun (Kur´an) hakkında hep şüphe içindedirler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Peygamberi ve Kur’an’ı inkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye, veya (nesilleri kesen bir harbteki) verimsiz günün azabı çatıncaya kadar Kur’an hususunda bir şübhe içinde kalır giderler.
BEKİR SADAK :
inkar edenler, ceza saati kendilerine ansizin gelene veya gecesi olmayan gunun azabi catana kadar Kuran´dan suphe etmekte devam ederler.
CELAL YILDIRIM :
O küfredenler ise, kendilerine Kıyâmet´in kopuş saati ansızın gelip çatınca veya kısır bir günün azabı gelip dokununcaya kadar Kur´ân hakkında devamlı bir şüphe içinde bocalayıp kalırlar.
DİYANET :
İnkâr edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek o Kur’an’dan bir şüphe içinde kalırlar.
DİYANET VAKFI :
İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da (kendileri için hayır yönünden) kısır bir günün azabı gelinceye kadar onun (Kur´an) hakkında hep şüphe içindedirler.
DİYANET İSLERİ :
İnkar edenler, ceza saati kendilerine ansızın gelene veya gecesi olmayan günün azabı çatana kadar Kuran'dan şüphe etmekte devam ederler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
O küfredenler de kendilerine o saat bağteten gelinciye veya akîm bir günün azâbı gelinciye kadar ondan bir şekk içinde kalır giderler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
İnkar edenler de kendilerine kıyamet ansızın gelinceye veya her kurtulma gayretinin sonuçsuz kalacağı bir günün azabı gelinceye kadar Kur´an´dan şüphe etmekte devam edip giderler.
GÜLTEKİN ONAN :
Küfredenler ise, kıyamet saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kuran´dan) yana şüphe içinde sürgit kalacaklardır.
H. BASRİ ÇANTAY :
Küf (ü inkâr) edenler ise kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahud kısır bir günün azâbı çatıncaya kadar ondan (Kur´andan) yana mütemâdi bir şek içinde kalırlar.
FİZİLAL :
Kâfirler ise ansızın kıyamet günü ile karşı karşıya kalıncaya ya da «ertesi olmayan» o son günün azabına uğrayıncaya kadar Kur´an hakkında sürekli kuşku beslerler.
İBNİ KESİR :
Küfredenler; kendilerine o saat ansızın gelinceye veya gecesi olmayan günün azabı çatana kadar ondan yana devamlı bir şüphe içinde kalırlar.
MUHAMMET ESED :
Hakkı inkara şartlanmış olanlar ise, Son Saat kendilerini apansız yakalayıncaya ve bütün ümitlerin boş olduğu o Gün´ün azabı başlarına çökünceye kadar O´nun hakkında kapıldıkları şüpheden sıyrılmayacaklardır.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ve kâfir olanlar ise kendilerine Kıyamet ansızın gelinceye veya onlara kısır bir günün azabı gelinceye kadar ondan (Kur´an´dan) bir şekk içinde bulunur dururlar.
TEFHİMÜL KURAN :
Küfre sapanlar ise, kıyamet saati onlara apansız gelinceye ya da kesintiye uğramış (akîm, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur´an´dan) yana şüphe içinde sür git kalacaklardır.
SÜLEYMAN ATEŞ :
İnkâr edenler ise ansızın o sâ´at (kıyâmet veya ölüm) kendilerine gelinceye yahut o kısır (hayırsız) günün azâbı kendilerine gelinceye kadar o(Kur´â)ndan yana, kuşku içinde olacaklardır.
ŞABAN PİRİŞ :
Kafirler ise, kendilerine o saat, ansızın gelinceye veya sonsuz bir günün azabı çatıncaya kadar ondan şüphe etmeye devam ederler.