Küllema eradu ey yahrucu minha min ğammin üıydu fıha ve zuku azabel harıyk
Kullemâ erâdû en yahrucû minhâ min gammin uîdû fîhâ ve zûkû azâbel harîk(harîkı).
A. GÖLPINARLI :
Ne zaman elemlerinden, oradan çıkmak isteseler gene oraya gönderilirler de tadın yakıp kavuran azâbı denir.
ADEM UĞUR :
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve: "Tadın bu yakıcı azabı!" (denilir).
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Her ne zaman ateşten, onun ızdırabından çıkmak isterlerse, yine içine döndürülürler: ve onlara: “- Haydi tadın yangın azabını.” denir.
BEKİR SADAK :
Orada, ugradiklari gamdan ne zaman cikmak isteseler her defasinda oraya geri cerilirler: «Yakici azabi tadin» denir. *
CELAL YILDIRIM :
Ne kadar bir üzüntü ve elemden dolayı ateşten çıkmak isteseler; oraya geri çevrilirler ve «yakıcı azabı tadın !» denilir.
DİYANET :
Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, “Tadın yangın azabını” denilir.
DİYANET VAKFI :
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve: «Tadın bu yakıcı azabı!» (denilir).
DİYANET İSLERİ :
Orada, uğradıkları gamdan ne zaman çıkmak isteseler her defasında oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın" denir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Her ne zaman ateşten, onun bir gamından çıkmak isterlerse yine içine iade olunurlar, haydi tadın yangın azâbını
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Izdıraptan dolayı her ne zaman ateşten, onun gamından çıkmak isterlerse, yine içine geri döndürülürler, Haydi tadın yangın azabını!
GÜLTEKİN ONAN :
Ne zaman oradan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) "Yakıcı azabı tadın" (denir).
H. BASRİ ÇANTAY :
Ne zaman oradan, (çektiği) ıztırabdan (dolayı) çıkmak isterlerse yine içerisine iade olunurlar (ve kendilerine): «Tadın (bu) yangın azabını» (denilir).
FİZİLAL :
Onlar çektikleri acının baskısı altında cehennemden her çıkmak istediklerinde «kavurucu azabı tadınız» diye paylanarak oraya geri püskürtülürler.
İBNİ KESİR :
Ne zaman oradan ve oradaki ıztırabdan çıkıp kurtulmak isteseler; her defasında oraya geri çevrilirler. Yakıcı azabı tadın, denir.
MUHAMMET ESED :
ve kendi boğuntuları içinde (kıvranıp dururken) bu durumdan ne zaman kurtulmaya çalışsalar her seferinde yeniden (aynı boğuntuya) sokulacaklar ve (onlara:) "Tadın (bu) yakıcı azabı (sonuna kadar)!" (denecek).
Ö NASUHİ BİLMEN :
Her ne zaman ondan, gamdan çıkmak isterlerse onun içine iade edilirler ve yangın azabını tadın denilir.
TEFHİMÜL KURAN :
Ne zaman ordan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) «Yakıcı azabı tadın!» (denir).
SÜLEYMAN ATEŞ :
Oradan, (o) gamdan her çıkmak istediklerinde (demir kamçılarla vurularak) oraya geri çevrilirler ve : "Yangın azâbını tadın!" (denilir).
ŞABAN PİRİŞ :
Her ne zaman oradaki kavurucu ateşten çıkmak isteseler yine oraya döndürülür ve: -Yakıcı azabı tadın, denir.