A. GÖLPINARLI :
Öyle değil, şüphe yok ki Kur´ân, ancak bir öğüttür.
ADEM UĞUR :
Hayır! Şüphesiz bunlar bir öğüttür,
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Hayır, (bir daha böyle yapma) çünkü o Kur’an bir öğüddür.
BEKİR SADAK :
Dikkat et; bu Kuran bir oguttur.
CELAL YILDIRIM :
Hayır, hayır; O (Kur´ân) elbette bir öğüttür.
DİYANET :
Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’an) bir öğüttür.
DİYANET VAKFI :
(11-16) Hayır! Şüphesiz bunlar (âyetler), değerli ve güvenilir kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde (yazılı) bir öğüttür; dileyen ondan (Kur´an´dan) öğüt alır.
DİYANET İSLERİ :
Dikkat et; bu Kuran bir öğüttür.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Hayır hayır zinhar, çünkü o bir tezkiredir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Hayır, hayır, sakın! Çünkü o (Kur´an) bir öğüttür.
GÜLTEKİN ONAN :
Hayır; çünkü o (Kuran), bir öğüttür.
H. BASRİ ÇANTAY :
Sakın (bir daha böyle yapma Habîbim). Çünkü o (Kur´an) bir öğüddür.
FİZİLAL :
Asla olmaz böyle şey! Kur´an ayetleri birer hatırlatmadır öğüttür.
İBNİ KESİR :
Sakın; çünkü bu, bir öğüttür.
MUHAMMET ESED :
Elbette, bu (mesaj)lar yalnızca birer hatırlatma ve öğütten ibarettir:
Ö NASUHİ BİLMEN :
Hayır. Şüphe yok ki, o bir öğüttür.
TEFHİMÜL KURAN :
Hayır; çünkü o (Kur´an), bir öğüttür.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Hayır (olmaz böyle şey); o (âyetler), bir hatırlatmadır.
ŞABAN PİRİŞ :
Hayır, (şunu iyi bil ki) şüphesiz bu, bir tezkire/pasaporttur.