A. GÖLPINARLI :
Belki o, arınacaktır, ne bilirsin?
ADEM UĞUR :
Belki o temizlenecek,
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti.
BEKİR SADAK :
Ne bilirsin, belki de o arinacak;
CELAL YILDIRIM :
(3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ?
DİYANET :
(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak,
DİYANET VAKFI :
(1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
DİYANET İSLERİ :
Ne bilirsin, belki de o arınacak;
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ne bilirsin o belki temizlenecek
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ne bilirsin, belki o temizlenecek.
GÜLTEKİN ONAN :
Nerden biliyorsun; belki o temizlenip arınacak.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Onun haalini) sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle) temizlenecekdi.
FİZİLAL :
Ne bileceksin sen belki o arınacak?
İBNİ KESİR :
Ne bilirsin belki de o, temizlenecekti.
MUHAMMET ESED :
Nereden bilebilirsin (ey Muhammed,) belki de o arınacaktı,
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sana ne şey bildirdi, olabilir ki, o temizlenecektir?
TEFHİMÜL KURAN :
Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip arınacak?