Ellezınestecabu lillahi ver rasuli mim ba´di ma esabehümül karhu lillezıne ahsenu minhüm vettekav ecrun azıym
Ellezinestecâbû lillâhi ver resûli min ba’di mâ asâbehumul karh(karhu), lillezîne ahsenû minhum vettekav ecrun azîm(azîmun).
A. GÖLPINARLI :
Yaralandıktan sonra bile Allah´ın ve Peygamberin davetine icabet edenlere, hele onların içinden iyiliklerde bulunup sakınanlara pek büyük bir ecir var.
ADEM UĞUR :
Yara aldıktan sonra yine Allah´ın ve Peygamber´in çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takvâ sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardır.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Yaralandıktan sonra yine Allah’ın ve Peygamber’in çağrısına koşanlar ve hele onlardan iyilik edip fenalıktan sakınanlar için çok büyük bir mükâfat vardır.
BEKİR SADAK :
Kendileri savasta yara aldiktan sonra Allah ve peygamberin cagrisina kosanlara, hele onlardan iyilik edip sakinanlara buyuk ecir vardir. *
CELAL YILDIRIM :
Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberin çağrısına uyup gönül verenlere, hele onlardan iyilik edenlere ve Allah´tan korkup kötülüklerden sakınanlara büyük ecirler vardır.
DİYANET :
Onlar yaralandıktan sonra Allah’ın ve Peygamberinin davetine uyan kimselerdir. Onlardan güzel davranıp iyilik edenlere ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlara büyük bir mükâfat vardır.
DİYANET VAKFI :
Yara aldıktan sonra yine Allah´ın ve Peygamber´in çağrısına uyanlar (özellikle) bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takvâ sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardır.
DİYANET İSLERİ :
Kendileri savaşta yara aldıktan sonra Allah ve Peygamberin çağrısına koşanlara, hele onlardan iyilik edip sakınanlara büyük ecir vardır.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
hele o, kendilerine yara değdikten sonra Allahın ve Peygamberin emrine icabet eyleyenler: mü´minler içinden bilhassa böyle ihsan ve ittika edenler için pek büyük bir ecir var
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Hele yara aldıktan sonra Allah´ın ve peygamberin emrine uyanların. Müminler içinden özellikle iyilik yapıp fenalıktan sakınanlara pek büyük bir mükafat vardır.
GÜLTEKİN ONAN :
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Tanrı ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.
H. BASRİ ÇANTAY :
Kendilerine yara isaabet etdikden sonra yine Allanın ve Peygamberin dâ´vetine icabet edenler, (hele) içlerinden iyilik yapanlar ve (fenâlıkdan) sakınanlar için pek büyük mükâfat vardır.
FİZİLAL :
O müminler ki, yaralandıktan sonra Allah´ın ve peygamberin savaşma çağrısına uydular, onlardan «İhsan» (Allah´ı görüyormuş gibi ibadet etmek - Mütercim-) ilkesine uyanlar ile takva sahiplerini büyük bir ödül beklemektedir.
İBNİ KESİR :
Kendileri yara aldıktan sonra yine Allah´ın ve peygamberin davetine koşanlar, ihsan edenler ve sakınanlar için pek büyük mükafat vardır.
MUHAMMET ESED :
O inananlar ki başlarına gelen beladan sonra Allah´ın ve Elçisi´nin çağrısına uydular. İyilik yapmada sebat edenleri ve Allah´a karşı sorumluluklarının bilincinde olanları muhteşem bir karşılık bekliyor:
Ö NASUHİ BİLMEN :
Onlar ki kendilerine yara isabet ettikten sonra Allah Teâlâ için ve Peygamberi için (davete) icâbet eylediler. Onlardan iyilik edenler ve ittikada bulunanlar için pek büyük bir mükâfaat vardır.
TEFHİMÜL KURAN :
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve Resulünün çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ :
O(mü´mi)nler ki yaralandıkları halde yine Allâh´ın ve Elçinin çağrısına uydular; onlardan güzel davrananlar ve (günâhlardan) korunanlar için pek büyük ecir vardır.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlar kendilerine isabet eden yaradan sonra da Allah’a ve Resulüne icabet edenlerdir. Onlardan iyilik eden ve takva sahibi olanlar için büyük bir ecir vardır.