Fe ekım vecheke lid dıni hanıfa fıtratellahilletı fetaran nase aleyha la tebdıle li halkıllah zaliked dınül kayyimü ve lakinne ekseran nasi la ya´lemun
Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
A. GÖLPINARLI :
Artık, yüzünü tam doğru dine döndür, Allah´ın ilk yarattığı selâmet haline ki insanları, o tabîî halde, selâmet halinde yaratmıştır; Allah´ın yaratışı, dîn, değiştirilemez; budur en doğru dîn ve fakat insanların çoğu bilmez.
ADEM UĞUR :
(Resûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah´ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
O halde (ey Rasûlüm), gerçek müslüman (muvahhid) olarak kendini dine doğrult, (başka şeye iltifat etme); Allah’ın dinine ki, insanları onun üzerine yaratmıştır (zira herkes, hak dini kabul edebilecek yaratılıştadır). Allah’ın yarattığı bu dini değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu, (hak dinin İslâm olduğunu) bilmezler.
BEKİR SADAK :
Hakka yonelerek kendini Allah´in insanlara yaratilista verdigi dine ver. Zira Allah´in yaratisinda degisme yoktur; iste dosdogru din budur, fakat insanlarin cogu bilmezler.
CELAL YILDIRIM :
Sen artık yüzünü Hakk´a yönelmiş bir birleyici olarak dine çevir ki bu. Allah´ın sağladığı bir mayadır, insanları onun üzerine yaratmıştır. Allah´ın yaratışında hiçbir değişme, değiştirme bulunmaz. İşte en doğru en sağlam din budur! Ama insanların çoğu bilmezler.
DİYANET :
Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
DİYANET VAKFI :
(Resûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah´ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.
DİYANET İSLERİ :
Hakka yönelerek kendini Allah'ın insanlara yaratılışta verdiği dine ver. Zira Allah'ın yaratışında değişme yoktur; işte dosdoğru din budur, fakat insanların çoğu bilmezler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
O halde yüzünü dine bir hanîf olarak tut: o Allah fıtratına ki insanları onun üzerine yaratmıştır, Allah yaradışına bedel bulunmaz, doğru sâbit din odur, velâkin nâsın ekserisi bilmezler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O halde yüzünü bir hanif olarak dine tut, Allah´ ın insanları kendisi üzerine yarattığı fıtratına. Allah´ın yaratışında değişme yoktur, dosdoğru sabit din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
GÜLTEKİN ONAN :
Öyleyse sen yüzünü hanif olarak dine çevir; Tanrı´nın o fıtratına ki insanları bunun üzerine yaratmıştır (fatara). Tanrı´nın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
H. BASRİ ÇANTAY :
O halde (Habîbim) sen yüzünü bir müvahhid olarak dîne, Allahın o fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmışdır. Allahın yaratışına (hiçbir şey) bedel olmaz. Bu, dimdik ayakda duran bir dîndir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
FİZİLAL :
Ey Muhammed! Yüzünü Allah´ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allah´ın yaratma kanununa uygun olarak dine dön ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allah´ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
İBNİ KESİR :
Öyleyse sen, yüzünü Hanif olarak dine, Allah´ın fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah´ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler.
MUHAMMET ESED :
Böylece sen, batıl olan her şeyden uzaklaşarak yüzünü kararlı bir şekilde (hak olan) dine çevir ve Allah´ın insan bünyesine nakşettiği fıtrata uygun davran: (ki,) Allah´ın yarattığında bir bozulma ve çürümeye meydan verilmesin: bu, sahih (bir) din(in gayesi)dir; ama çoğu insanlar onu bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Artık yüzünü çevirerek (nezih bir muvahhit olarak) dine, Allah´ın yaradışına tut ki, nâsı onun üzerine yaratmıştır. Allah´ın yaradışı için değişiklik yoktur. İşte müstakim olan din budur. Velâkin insanların çokları bilmezler.
TEFHİMÜL KURAN :
O halde (ey Peygamber ve Peygamber´e uyanlar) yüzünü samimiyetle ve tamamen bu dine çevir, Allah´ın fıtratına çevir ki O insanları bu fıtrat üzerine yaratmıştır. Allah´ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din (budur) fakat insanların çoğu bilmezler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sen yüzünü, Allâh´ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allâh´ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allâh´ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
ŞABAN PİRİŞ :
Hanif olarak yönünü dine çevir. Allah insanları yarattığında onun üzerinde yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında bir değişiklik olamaz. İşte dosdoğru din! Fakat, insanların çoğu bilmezler.