Fasbir inne va´dellahi hakkuv ve la yestehıffennekellezıne la yukınun
Fâsbir inne va’dallâhi hakkun ve lâ yestahıffennekellezîne lâ yûkınûn(yûkınûne).
A. GÖLPINARLI :
Dayan, şüphe yok ki Allah´ın vaadi gerçektir ve adamakıllı inanmayanlar, sakın senin gayretini hafifletip gevşetmesin.
ADEM UĞUR :
(Resûlüm!) Sen şimdi sabret. Bil ki Allah´ın vâdi gerçektir. (Buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Ey Rasûlüm, o kâfirlerin eziyetlerine ve düşmanlıklarına karşı) şimdi sen sabret, zira Allah’ın (zafer) vaadi muhakkak tahakkuk edecektir. Sakın ahirete imanları olmıyanlar, (sabrı terk etmek suretiyle) seni hafifliğe götürmesinler.
BEKİR SADAK :
Sabret ki, Allah´in sozu suphesiz gercektir kesin olarak inanmayanlar seni hafife almasinlar.*
CELAL YILDIRIM :
(Ey Peygamber!) Sabret; Allah´ın va´di haktır (mutlaka yerine gelecektir). Kesin kesin İnanmayanlar seni hafife itmesinler.
DİYANET :
Sabret. Şüphesiz, Allah’ın va’di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler.
DİYANET VAKFI :
(Resûlüm!) Sen şimdi sabret. Bil ki Allah´ın vâdi gerçektir. (Buna) iyice inanmamış olanlar, sakın seni gevşekliğe sevketmesin!
DİYANET İSLERİ :
Sabret ki, Allah'ın sözü şüphesiz gerçektir. Kesin olarak inanmayanlar seni hafife almasınlar.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Şimdi sen sabret, çünkü Allahın va´di muhakkak haktır ve sakın iykanı olmıyanlar seni hafifliğe sevk etmesinler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Şimdi sen sabret. Çünkü Allah´ın va´di mutlaka haktır. Ve sakın kesin imanı olmayanlar seni hafifliğe sevketmesin!
GÜLTEKİN ONAN :
Öyleyse sen sabret; şüphesiz Tanrı´nın vaadi haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler.
H. BASRİ ÇANTAY :
Sen (habîbim) şimdi sabret. Şübhe yok ki Allahın va´di hakdır. (Buna) kat´î inan beslememekde olanlar zinhar seni (sabırsızlıkla) hafifliğe götürmesin (ler).
FİZİLAL :
Sen şimdi sabret! Bil ki, Allah´ın sözü gerçektir. İnanmayanlar seni telaşa ve gevşekliğe düşürmesinler.
İBNİ KESİR :
Sabret, şüphesiz ki Allah´ın vaadi haktır. Yakınen inanmayanlar seni hafifliğe itmesinler.
MUHAMMET ESED :
O halde sıkıntılara göğüs ger: Allah´ın (Kıyamet Günü ile ilgili) vaadi kesinlikle doğrudur. Öyleyse, tam bir iç tatminine ulaşamayanların senin zihnine şüphe tohumları ekmelerine izin verme!
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sen sabret. Şüphe yok ki, Allah´ın vaadi haktır ve kat´i sûrette imânı olmayanlar, seni hafif görecek olmasınlar.
TEFHİMÜL KURAN :
Öyleyse sen sabret; hiç şüphesiz Allah´ın Va´di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar da sakın seni telâşa kaptırıp hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sabret, Allâh´ın va´di haktır (o mutlaka yerine gelecektir). İnanmayanlar seni telâşa düşürmesin.
ŞABAN PİRİŞ :
Öyleyse sen, sabret, kuşkusuz Allah’ın vaadi haktır. Gerçeği göremeyenler sakın seni hafife almasınlar.