Kul huverrahmanu amenna bihi ve ´aleyhi tevekkelna feseta´lemune men huve fiy dalalin mubiynin.
Kul huver rahmânu âmennâ bihî ve aleyhi tevekkelnâ, fe se ta’lemûne men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).
A. GÖLPINARLI :
De ki: Odur rahman, ona inandık ve ona dayandık; artık yakında bilirsiniz, kimdir apaçık sapıklıkta.
ADEM UĞUR :
De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) çok esirgeyicidir; biz O´na iman etmiş ve sırf O´na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- (Bizi kurtaracak ve bize merhamet edecek) O Rahmân’dır; biz O’na iman ettik ve O’na tevekkül etmekteyiz. Artık yakında siz de bileceksiniz ki, apaçık bir sapıklık içinde olan kimmiş?
BEKİR SADAK :
De ki: «Bizim inandigimiz ve kendisine guvendigimiz, Rahman olan Allah´tir. Kimin apacik bir sapiklikta oldugunu yakinda bileceksiniz.»
CELAL YILDIRIM :
De ki: (Kurtaracak olan yalnız) O Rahman (olan Allahjdır. Biz O´na imân ettik ve sadece O´na güvenip dayandık. İleride kimin açık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz.
DİYANET :
De ki: “O, Rahmân’dır. O’na iman ettik, yalnızca O’na tevekkül ettik. Siz, kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!”
DİYANET VAKFI :
De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) çok esirgeyicidir; biz O´na iman etmiş ve sırf O´na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!
DİYANET İSLERİ :
De ki: "Bizim inandığımız ve kendisine güvendiğimiz, Rahman olan Allah'tır. Kimin apaçık bir sapıklıkta olduğunu yakında bileceksiniz."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
De ki: O öyle Rahman, işte biz ona iyman ettik ve ona dayanmaktayız, ileride sizler de bileceksiniz ki o açık bir dalâl içinde bulunan kim?
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
De ki: «O, öyle Rahman´dır, işte biz O´na iman ettik ve O´na dayanmaktayız. İleride sizler de kimin açık bir sapıklık içinde bulunduğunu bileceksiniz!»
GÜLTEKİN ONAN :
De ki: "O (Tanrı) Rahman olandır; biz O´na inandık ve O´na tevekkül ettik. Artık siz kimin açık bir sapmışlık içinde olduğunu pek yakında bileceksiniz."
H. BASRİ ÇANTAY :
De ki: «(Sizi kendisine davet etdiğimiz) O (Zât-i ecelle ve a´lâ), rahmeti bütün yaratdıklarına şâmil olan (Allah) dır ki biz Ona îman etdik ve ancak Ona güvenib dayandık. Artık apaçık bir sapıklık içinde bulunan kimmiş? İleride siz de bileceksiniz».
FİZİLAL :
De ki: «O Allah, Rahmandır; biz O´na iman etmiş ve sırf O´na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık sapıklıkta olduğunu yakında öğreneceksiniz.»
İBNİ KESİR :
De ki: O, Rahman´dır. Biz, O´na inandık ve O´na tevekkül ettik. Kimin apaçık bir sapıklıkta olduğunu yakında bileceksiniz.
MUHAMMET ESED :
De ki: "O, Rahman´dır; biz O´na iman ettik ve O´na güvendik; kimin açık bir sapıklıkta olduğunu zamanı geldiğinde anlayacaksınız."
Ö NASUHİ BİLMEN :
De ki: «O Rahmân´dır ki, O´na imân ettik ve O´na tevekkülde bulunduk. Artık yakında bileceksiniz ki o apaçık sapıklıkta bulunan kim imiş?»
TEFHİMÜL KURAN :
De ki: «O (Allah) Rahman olan (bizi esirgeyip koruyan)dır; biz O´na iman ettik ve O´na tevekkül ettik. Artık siz kimin açıkça bir şaşkınlık (ve sapıklık) içinde olduğunu pek yakında bilip öğreneceksiniz.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
De ki: "O, çok merhametlidir. O´na inanmış, O´na dayanmışızdır. Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz."
ŞABAN PİRİŞ :
De ki: -Bizim kendisine iman ettiğimiz ve güvenip dayandığımız Rahman’dır. Kimin açık bir dalalette olduğunu yakında öğreneceksiniz.