A. GÖLPINARLI :
Sonra peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız biz ve inananları kurtarmak, bir haktır bize.
ADEM UĞUR :
Biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sonra kâfirlere azap inince, Peygamberlerimizi ve Onlara iman edenleri kurtarıyorduk. İşte böylece, müminleri de, üzerimizde bir hak olarak, (müşrikler azab çektiği zaman), kurtaracağız.
BEKİR SADAK :
Sonra Biz, peygamberlerimizi ve inananlari boylece kurtaririz, inananlari (verdigimiz soz geregince) kurtarmamiz Bize haktir. *
CELAL YILDIRIM :
Sonra da peygamberlerimizi ve imân edenleri böylece kurtarırız. Mü´minleri de (azâb geldiğinde) kurtarmamız üzerimize bir haktır.
DİYANET :
Sonra resûllerimizi ve iman edenleri kurtarırız. (Ey Muhammed!) Aynı şekilde üzerimize bir hak olarak, inananları da kurtaracağız.
DİYANET VAKFI :
Biz, sonra peygamberlerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız. İnananları üzerimize bir borç olarak kurtaracağız.
DİYANET İSLERİ :
Sonra Biz, peygamberlerimizi ve inananları böylece kurtarırız, inananları (verdiğimiz söz gereğince) kurtarmamız Bize haktır.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sonra Resullerimizi ve iyman edenleri kurtarırız, biz böyle uhdemizde bir hakk olarak mü´minleri kurtarırız
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonra Biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız; işte Biz böyle üzerimize düşen bir görev olarak mü´minleri kurtarırız.
GÜLTEKİN ONAN :
Sonra biz, elçilerimizi ve inananları böyle kurtarırız; inançlıları kurtarmamız bizim üzerimize bir haktır.
H. BASRİ ÇANTAY :
Nihayet biz resullerimizi ve îman edenleri selâmete erdiririz. (Müşriklere azâb çatdığı zaman) böylece mü´minleri de, üstümüzde bir hak olarak, kurtaracağız.
FİZİLAL :
Sözkonusu toplu afetlerden sonra peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Mü´minleri kurtarmak böylece üzerimize borçtur.
İBNİ KESİR :
Sonra Biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri kurtarırız. Böylece üstümüze bir hak olarak mü´minleri kurtaracağız.
MUHAMMET ESED :
(Çünkü bu konudaki değişmeyen uygulama şudur: hakkı inkar edip ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felaketlerini hazırlarız;) ve buna karşılık elçilerimizi ve imana erişenleri kurtarırız. İşte bize hak olan, böylece inananları kurtarmamızdır.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sonra Biz peygamberlerimizi ve imân etmiş olanları kurtarırız. Böylece Bizim üzerimize bir haktır ki, mü´minleri necâta erdiririz.
TEFHİMÜL KURAN :
Sonra biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız; mü´minleri kurtarmamız da bizim üzerimizde bir haktır.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. İşte böyle, üzerimize bir borç olarak mü´minleri kurtarırız.
ŞABAN PİRİŞ :
Sonra biz Peygamberlerimizi ve iman edenleri böyle kurtarırız. İman edenleri verdiğimiz söz gereğince kurtarmamız bize haktır.