10- YUNUS SURESI  98. Ayet ve Mealleri
<< Önceki - 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97   | AYET 98 |   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   - Sonraki >>
10-Yunus Suresi 98. AYET VE MEALLERİ - 10/98
  • فَلَوْلَا كَانَتْ قَرْيَةٌ آمَنَتْ فَنَفَعَهَا إِيمَانُهَا إِلَّا قَوْمَ يُونُسَ لَمَّا آمَنُوا كَشَفْنَا عَنْهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَتَّعْنَاهُمْ إِلَىٰ حِينٍ -98
  • Fe lev la kanet karyetün amenet fe nefealna ımanüha illa kavme yunüs lemma amenu keşefna anhüm azabel hızyi fil hayatid dünya ve metta´nahüm ila hıyn
  • Fe lev lâ kânet karyetun âmenet fe nefeahâ îmânuhâ, illâ kavme yûnus(yûnuse), lemmâ âmenû keşefnâ anhum azâbel hızyi fîl hayâtid dunyâ ve metta’nâhum ilâ hîn(hînin).
  • A. GÖLPINARLI :
    İnanıp da inançlarından fayda gören şehir halkı, ancak Yûnus´un kavmidir. İnandıkları zaman, dünyâ yaşayışında onlardan zillet azâbını giderdik ve bir zamana dek faydalandırdık onları.
  • ADEM UĞUR :
    Yunus´un kavmi müstesna, (halkını yok ettiğimiz ülkelerden) herhangi bir ülke halkı, keşke (kendilerine azap gelmeden) iman etse de bu imanları kendilerine fayda verseydi! Yunus´un kavmi iman edince, kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını kaldırdık ve onları bir süre (dünya nimetlerinden) faydalandırdık.
  • ALİ FIKRİ YAVUZ :
    Azab inmeden önce, iman edip de bu imanları kendilerine fayda vermiş bir memleket halkı bulunsaydı ya! Ancak Yûnus’un kavmi iman edince, dünya hayatındaki o perişanlık azabını kendilerinden kaldırdık ve onları bir müddete kadar faydalandırdık.
  • BEKİR SADAK :
    Bir kasaba halki inanmali degilmiydi ki, imanlari kendilerine fayda versin! Iste Yunus´un milleti, inandigi zaman, dunya hayatinda rezilligi gerektiren azabi onlardan kaldirdik ve onlari bir sure daha bu dunyada gecindirdik.
  • CELAL YILDIRIM :
    (Azâb geleceği vakitte) imân edip de imânı kendisine yarar sağlayan bir kasaba (halkı) varsa, şüphesiz ki Yûnus´un kavmidir. İmân ettiklerinde rüsvaylık azabını açıp kaldırdık ve bir süreye kadar onları yararlandırdık.
  • DİYANET :
    Yûnus’un kavminden başka, keşke (azabı görmeden) iman edip, imanı kendisine fayda veren bir tek memleket halkı olsaydı! (Yûnus’un kavmi) iman edince, dünya hayatında (sürüklenebilecekleri) rezillik azabını onlardan uzaklaştırmış ve onları belli bir zamana kadar yararlandırmıştık.
  • DİYANET VAKFI :
    Yunus’un kavmi müstesna, (halkını yok ettiğimiz ülkelerden) herhangi bir ülke halkı, keşke (kendilerine azap gelmeden) iman etse de bu imanları kendilerine fayda verseydi! Yunus’un kavmi iman edince, kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını kaldırdık ve onları bir süre (dünya nimetlerinden) faydalandırdık.
  • DİYANET İSLERİ :
    Bir kent halkı inanmalı değil miydi ki, imanları kendilerine fayda versin! İşte Yunus'un milleti, inandığı zaman, dünya hayatında rezilliği gerektiren azabı onlardan kaldırdık ve onları bir süre daha bu dünyada geçindirdik.
  • ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
    Fakat o vakit iyman edip de iymanları kendilerine fâide vermiş bir memleket olsa idi? Ancak Yunüsün kavmi iyman ettikleri vakıt Dünya hayatta o rüsvalık azâbını kendilerinden açmış ve bir zamana kadar onları müstefid etmiş idik
  • ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
    Keşke o vakit iman edip de imanları kendilerine fayda vermiş bir memleket olsaydı? Ancak Yunus´un kavmi iman ettikleri vakit, dünya hayatında o rüsvaylık azabını kendilerinden açmış ve belirli bir zamana kadar onları faydalandırmıştık.
  • GÜLTEKİN ONAN :
    Ama [azab geldiği sırada] inanıp inancı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke olsaydı ya! Onlar inandıkları zaman dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık.
  • H. BASRİ ÇANTAY :
    (Azabımız gelib çatdığı zaman) îman edib de bu îmanı kendisine fâide vermiş bir memleket (halkı) bulunsaydı ya! (Bu, asla vaaki´ olmamışdır). Ancak Yunus´un kavmi müstesnadır ki bunlar îman edince kendilerinden dünyâ hayaatındaki rüsvaylık azabını uzaklaşdırıb giderdik ve onları daha bir zamama kadar (yaşatıb) fâidelendirdik.
  • FİZİLAL :
    Keşke sözkonusu yıkıma uğramış şehirlerden herhangi biri iman etseydi de, imanının yararını görseydi! Yalnız Yunus´un soydaşları hariç. Onlar iman edince, dünya hayatında burun buruna geldikleri perişan edici azabı başlarından kaldırdık ve kendilerine belirli bir süre daha yaşama fırsatı tanıdık.
  • İBNİ KESİR :
    İman edip imanı kendisine fayda sağlayan bir kasaba olsaydı ya? Yunus´un kavmi müstesna. Onlar, iman ettikleri zaman üzerlerinden bu dünya hayatında rüsvaylık azabını kaldırdık, bir zamana kadar da kendilerini faydalandırdık.
  • MUHAMMET ESED :
    Çünkü, ne yazık ki, Yunus toplumundan başka, (bütün bireyleriyle topyekun) imana erişen ve böylece imanının (vereceği huzur ve güvenliği) tadan herhangi bir cemaat çıkmadı henüz. (Yunus´un soydaşları) inandıkları zaman, dünya hayatında (sürüklenebilecekleri) alçalmanın, bayağılaşmanın yol açacağı acıyı ve sıkıntıyı onlardan uzaklaştırdık ve belli bir süre varlıklarını sürdürmeleri için kendilerine fırsat verdik.
  • Ö NASUHİ BİLMEN :
    Hiçbir şehir ahalisi yoktur ki, (yeis halinde) imân etmiş olsun da bu imânı ona faide versin. Yûnus kavmi ise müstesna. Vaktâ ki imân ettiler, onlardan dünya hayatında rüsvaylık azabını açıverdik ve kendilerini bir müddete kadar müstefit kıldık.
  • TEFHİMÜL KURAN :
    Ama (azab geldiği sırada) iman edip imanı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke olsaydı ya! Onlar iman ettikleri zaman dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık.
  • SÜLEYMAN ATEŞ :
    Keşke bir kasaba olsaydı da inansaydı ve inanması kendisine fayda verseydi! Yalnız Yûnus´un kavmi, inanınca, dünyâ hayatında onlardan rezillik azâbını kaldırmış ve onları bir süre daha yaşatmıştık.
  • ŞABAN PİRİŞ :
    Bir şehir (halkı) inanmalı değil miydi ki imanları kendilerine fayda versin?! Ancak Yunus’un Kavmi.. Onlar iman edince, dünya hayatında onlardan zillet azabını gidermiş ve belirli bir süre daha geçindirmiştik.

  • << Önceki -  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97   | AYET 98 |   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   - Sonraki >>

    KUR'AN-I KERİM SURELERİNİ ALFABE SΙRASΙNA GÖRE SΙRALA

    A B C D E F G H İ K L M N R S Ş T V Y Z

    KUR'AN-I KERİM MEALLERİ

    Copyright © kuranmeali.name.tr, 2019-2021