E sümme iza ma vekaa amentüm bih al ane ve kad küntüm bihı testa´cilun
E summe izâ mâ vakaa âmentum bih(bihi), âl´âne ve kad kuntum bihî testa´cilûn(testa´cilûne).
A. GÖLPINARLI :
Ona, azap gelip çattıktan sonra mı imân edeceksiniz, halbuki böyle bir şeyin olmayacağını sanıp alay ederek çabucak gelmesini istiyordunuz hani.
ADEM UĞUR :
Başınıza belâ geldikten sonra mı O´na iman edeceksiniz, şimdi mi? (Çok geç). Halbuki onu (azabın gelmesini) istemekte acele ediyordunuz?
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bu azab vâkı olduktan sonra mı Allah’a iman edeceksiniz? O vakit size: “Şimdi mi iman ediyorsunuz?” denecek. Halbuki siz alay ederek, bu azabın acele gelmesini isteyip duruyordunuz.
BEKİR SADAK :
Vuku bulduktan sonra mi O´na inanacaksiniz? Inanmayanlar azabi gorunce, «µimdi miydi?» derler. «Elbette, siz onu acele istiyordunuz» denir.
CELAL YILDIRIM :
Yoksa bu azâb meydana geldikten sonra mı (Allah´a) imân edeceksiniz ? (Veya va´dedilen azaba öyle mi inanacaksınız ?) Şimdi mi ? Oysa siz onu acele isteyip duruyordunuz.
DİYANET :
(Onlara) “Azap gerçekleştikten sonra mı O’na iman ettiniz? Şimdi mi!? Oysa siz onu acele istiyordunuz” (denilecek).
DİYANET VAKFI :
Olacaklar olduktan sonra mı O’na iman edeceksiniz? Şimdi mi? Halbuki onu (azabın gelmesini) istemekte acele ediyordunuz?
DİYANET İSLERİ :
Vuku bulduktan sonra mı O'na inanacaksınız? İnanmayanlar azabı görünce, "şimdi miydi?" derler. "Elbette, siz onu acele istiyordunuz" denir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ya sonra vakı´ olduğu zaman mı ona iyman edeceksiniz? Ya... şimdi ha? hani siz bunu acele istiyordunuz, a?
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bu azap meydana geldikten sonra mı ona iman edeceksiniz? Yoksa şimdi mi? Halbuki siz onun acele gelmesini istiyordunuz?
GÜLTEKİN ONAN :
Gerçekleştikten sonra mı O´na inanacaksınız? Hemen şimdi mi? Oysa siz, onun (azabın) erkence gelmesini istiyordunuz.
H. BASRİ ÇANTAY :
Bu (azâb) vaaki olduktan sonra mı Ona (Allaha) îman edeceksiniz? (O vakit size:) «Şimdi mi (îman ediyorsunuz? denecek), halbuki siz onun mutlakaa gelmesini isteyib duruyordunuz».
FİZİLAL :
Yoksa azap başlarına geldikten sonra kendilerine, ´Şimdi ona inandınız mı? Hani onun bir an önce gerçekleşmesini istiyordunuz´ densin diye mi?
İBNİ KESİR :
Gerçekleştikten sonra mı ona inanacaksınız? Hemen şimdi mi. Hani siz onu acele istiyordunuz.
MUHAMMET ESED :
Peki, gelmesinde (meydan okurcasına) tezlik gösterdiğiniz (ve) şimdi (size, ´Ona inanıyor musunuz?´ diye sorulacağı o Gün) gelip çattıktan sonra mı, ancak o zaman mı, ona inanacaksınız?
Ö NASUHİ BİLMEN :
«O azap, vaki olduktan sonra mı ona imân etmiş olacaksınız? Şimdi mi? Halbuki, siz onu istical ediveriyordunuz (ya).»
TEFHİMÜL KURAN :
Gerçekleştikten sonra mı O´na iman edeceksiniz? Hemen şimdi mi? Oysa siz, onun erkence gelmesini istiyordunuz.
SÜLEYMAN ATEŞ :
(Azâb) başınıza geldikten sonra mı ona inanacaksınız? Şimdi mi (inandınız)? Hani ya siz onu çabuk isteyip duruyordunuz (nasılmış)?
ŞABAN PİRİŞ :
O, gerçekleştikten sonra mı ona inandınız? Siz onu acele istiyordunuz.