Fe halefe mim ba´dihim halfün edaus salate yettebeuş şehevati fe sevfe yelkavne ğayya
Fe halefe min ba’dihim halfun edâus salâte vettebeûş şehevâti fe sevfe yelkavne gayyâ(gayyen).
A. GÖLPINARLI :
Onlardan sonra öyle bir soy geldi ki namazı zâyi etti onlar, şehvetlere uydular, azınlıklarının cezâsına pek yakında uğrayacak onlar.
ADEM UĞUR :
Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sonra, bu peygamberlerle, salih kimselerin arkalarından (kötü) bir nesil geldi ki, namazı terk ettiler, şehvetlerine uydular; bunlar da Cehennemdeki “Gayya” vâdisini boylayacaklardır.
BEKİR SADAK :
Onlarin ardindan, namazi birakan, sehvetlerine uyan bir nesil geldi. iste bunlar azginliklarinin karsiligini goreceklerdir.
CELAL YILDIRIM :
Bunların ardından (bozuk) bir nesil geldi, namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular. Onlar da azgınlıklarının cezasını bulacaklardır.
DİYANET :
Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevî tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.
DİYANET VAKFI :
Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler.
DİYANET İSLERİ :
Onların ardından, namazı bırakan, şehvetlerine uyan bir nesil geldi. İşte bunlar azgınlıklarının karşılığını göreceklerdir.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sonra arkalarından bozuk bir güruh halef oldu, namazı zayi´ ettiler ve şehvetleri ardına düştüler, bunlar da «Gayya» yı boylıyacaklar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonra bunların arkasından bozuk bir güruh geldi, namazı ziyan ettiler ve şehvetlerinin ardına düştüler; bunlar da Gayya kuyusunu boylayacaklardır.
GÜLTEKİN ONAN :
Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.
H. BASRİ ÇANTAY :
Sonra, arkalarından öyle kötü bir nesil geldi ki namazı bırakdılar, şehvetlerine uydular. İşte bunlar da azgınlıklarının cezasına uğrayacaklardır.
FİZİLAL :
Bunların yerine namazı umursamayan ve ihtiraslarına tutsak olmuş kuşaklar geçti. Bu kuşaklar sapıklıklarının cezasına çarpılacaklardır.
İBNİ KESİR :
Ama onların ardından namazı bırakan, şehvetlerine uyan bir nesil geldi. Onlar bu azgınlıklarının karşılığını göreceklerdir.
MUHAMMET ESED :
Onların ardından, salatı boş veren ve yalnızca kendi şehvetlerinin, dünyevi tutkularının peşine düşen bir kuşak geldi; ve böyle yaptıkları için de, yakında tam bir düş kırıklığıyla karşılaşacaklar.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sonra arkalarından bir tâife onlara halef oldu ki, namazı zâyi ettiler ve şehvetlere tâbi oldular. Artık yakında cehennem deresine yetişeceklerdir.
TEFHİMÜL KURAN :
Sonra onların arkasından öyle kuşaklar türedi ki, namaz (kılma duyarlığın) ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar kötülük bulacaklardır.
ŞABAN PİRİŞ :
Sonra onların ardından namazı bırakan ve arzularına uyan bir nesil geldi. Bunlar da hüsrana uğrayacaklardır.