Ya benı israılezküru nı´metiyelletı en´amtü aleyküm ve evfu bi ahdı ufi biahdiküm ve iyyaye ferhebun
Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve evfû bi ahdî ûfi bi ahdikum ve iyyâye ferhebûn(ferhebûne).
A. GÖLPINARLI :
Ey İsrailoğulları, anın size verdiğim nîmeti. Vefa edin ahdime de vefa edeyim ahdinize ve ancak benden korkun artık.
ADEM UĞUR :
Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vâdettiklerimi vereyim. Yalnızca benden korkun.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Ey İsrâil oğulları (Hz. Yakub oğulları), size verdiğim nimetimi hatırlayın; ve bana itâat ederek Tevrat’ta (âhir zaman Peygamberi hakkında size açıkladığım) ahdime (bana iman ve itaate) vefa edin ki, ahdinize (sizi cennete koymağa) vefa edeyim. (Ahdi bozduğunuzda) ancak Benden korkun.
BEKİR SADAK :
Ey Israilogullari! Size verdigim nimeti hatirlayin ve ahdimi yerine getirin ki Ben de yerine getireyim; yoksa benden korkun.
CELAL YILDIRIM :
Ey İsrail oğullan! Size ihsan ettiğim nimetimi hatırlayın, ahdimi yerine getirin ki Ben de size olan sözümü yerine getireyim ve (ahde vefa etmemekte) ancak Benden korkun.
DİYANET :
Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Yalnız benden korkun.
DİYANET VAKFI :
Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vâdettiklerimi vereyim. Yalnızca benden korkun.
DİYANET İSLERİ :
Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti hatırlayın ve ahdimi yerine getirin ki Ben de yerine getireyim; yoksa benden korkun.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ey İsrail oğulları! size in´am ettiğim nimetimi hatırlayın ve ahdime vefa edin ki ahdinize vefa edeyim, ve benden korkun artık benden
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ey israiloğulları, size lütfettiğim nimetimi hatırlayın, Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki Ben de size olan ahdimi yerine getireyim ve artık Benden korkun Benden
GÜLTEKİN ONAN :
Ey İsrailoğulları! Size bağışladığım (enamtü) nimetimi anımsayın, ahdime bağlı kalın (evfu) ki ben de ahdinize bağlı kalayım (ufi) ve yalnızca benden korkun / çekinin (iyyaye).
H. BASRİ ÇANTAY :
Ey İsrail (Ya´kub) oğulları, size (atalarınıza) ihsânetdiğim bunca ni´metlerimi hatırlayın (Peygambere îman hususundaki) tavsiyemi yerine getirin, ben de size karşı olan ahdimi yapayım. Bir de (vefayı terk hususunda) benden korkun.
FİZİLAL :
Ey İsrailoğulları, size bağışlamış olduğum nimetleri hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Ve sadece benden korkun.
İBNİ KESİR :
Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size olan sözümü yerine getireyim. Ve yalnız Ben´den korkun.
MUHAMMET ESED :
Ey İsrail oğulları! Size bağışladığım o nimetleri hatırlayın ve Bana verdiğiniz sözü tutun (ki) Ben de sözümü tutayım; ve Benden, yalnız Benden sakının!
Ö NASUHİ BİLMEN :
Ey İsrailoğulları! Benim sizlere ihsan etmiş olduğum nîmetlerimi yâdediniz. Ve Benim ahdimi ifâ ediniz ki Ben de sizin ahdinizi yerine getireyim. Ve ancak Benden korkunuz.
TEFHİMÜL KURAN :
Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi anın ve ahdime bağlı kalın, ki ben de ahdinize bağlı kalayım. Ve yalnızca benden korkun.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ey İsrâil oğulları, size verdiğim ni´metleri hatırlayın, bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim sözü tutayım ve sadece benden korkun!
ŞABAN PİRİŞ :
-Ey İsrailoğulları, Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü tutun ki ben de size verdiğim sözü tutayım. Yalnızca benden korkun!