CELAL YILDIRIM :
Ama tevbe edip dosdoğru inanan, iyi-yararlı amelde bulunan kimselerin korktuklarından kurtulup umduklarına kavuşanlardan olması umulur.
DİYANET :
Ama tövbe edip iman eden ve salih amel işleyen kimsenin kurtuluşa erenlerden olması umulur.
DİYANET VAKFI :
Fakat tevbe eden, iman edip iyi işler yapan kimseye gelince, onun kurtuluşa erenler arasında olması umulur.
DİYANET İSLERİ :
Fakat, tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyen kimsenin, kurtuluşa erenler arasında bulunması umulur.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Amma tevbe ve iyman edip salâh ile çalışan kimse işte o felâh bulanlardan olmayı umabilir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ancak tevbe edip iman ederek iyi işlerde bulunan kimse işte o, kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
GÜLTEKİN ONAN :
Ancak kim tevbe edip inanır ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmayı umabilir.
H. BASRİ ÇANTAY :
Amma tevbe ve îman edib de iyi amel (ve hareket) de bulunan kimseler muradlarına erenlerden olacaklarını umabilir (ler).
FİZİLAL :
Fakat tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyen kimsenin, kurtuluşa erenlerden olması umulur.
İBNİ KESİR :
Ama tevbe edip inanan ve salih amel işleyen kimsenin, kurtuluşa erenlerden olması ümid edilir.
MUHAMMET ESED :
Ama buna karşılık, pişman olup doğru yola dönen ve dolayısıyla, inanıp dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan kişiye gelince, böyle birinin (öte dünyada) kendini kurtulan, esenliğe erişen kimseler arasında bulması (elbette) umulabilir.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Amma tevbe eden ve imân edip sâlih amelde bulunan ise felâha ermişlerden olmasını umabilir.
TEFHİMÜL KURAN :
Ancak kim tevbe edip iman eder ve salih amellerde bulunursa artık kurtuluşa erenlerden olmasını umabilir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Ama kim tevbe eder, inanır ve iyi iş yaparsa, o kurtuluşa erenlerden olabilir.
ŞABAN PİRİŞ :
Tevbe eden, inanıp, doğruları yapan kimseye gelince, onun kurtuluşa erenlerden olması umulur.