Men cae bil haseneti fe lehu hayrum minha ve men cae bis seyyieti fe la yüczellezıne amilüs seyyiati illa ma kanu ya´melun
Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczellezîne amilûs seyyiâti illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
A. GÖLPINARLI :
Kim bir iyilikle gelirse ona, yaptığından daha hayırlı mükâfat var ve kim, bir kötülükle gelirse o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıklarının karşılığı neyse onunla cezâlandırılır.
ADEM UĞUR :
Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kim hasene (salih amel) ile gelirse, ona, ondan daha hayırlısı (bir mükâfat) vardır. Kim de günahla gelirse, artık o kötülükleri yapanlar ancak yaptıklarıyla cezalanır, (cezaları kötülükleri kadar olur).
BEKİR SADAK :
Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kotuluk getirirse, o kutulukleri isleyenler, ancak yaptiklari kadar ceza gorurler.
CELAL YILDIRIM :
Kim iyilikle gelirse, ona daha hayırlısı vardır. Kim de kötülükle gelirse, kötülük işleyenler ancak işlediklerine denk ceza görürler.
DİYANET :
Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.
DİYANET VAKFI :
Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
DİYANET İSLERİ :
Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Her kim hasene ile gelirse o vakıt ona ondan daha hayırlısı var, her kim de seyyie ile gelirse seyyiat yapanlar hep yaptıklariyle cezalanırlar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Her kim bir iyilikle gelirse, o vakit ona ondan daha hayırlısı var; kim bir kötülükle gelirse, kötülük yapanlar, sadece yaptıklarıyla cezalanırlar.
GÜLTEKİN ONAN :
Kim bir iyilikle gelirse, artık onun için daha hayırlısı vardır; kim bir kötülükle gelirse, artık kötülükleri yapanlar, yalnızca yaptıklarıyla karşılık görürler.
H. BASRİ ÇANTAY :
Kim iyi (haal) ile gelirse onun için bundan daha hayırlısı vardır. Kim de kötü (haal) ile gelirse o kötülükleri işleyenler yapmış olduklarından başkasıyle cezalandırılmaz(lar).
FİZİLAL :
Kim bir iyilik getirirse, ona ondan daha güzeli vardır. Kim kötülük getirirse, kötülükleri yapanlar, ancak yaptıkları kötülük kadar cezalandırılırlar.
İBNİ KESİR :
Kim, bir iyilikle gelirse; ona, daha hayırlısı verilir. Kim de bir kötülükle gelirse; o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
MUHAMMET ESED :
Kim ki (Allah´ın huzuruna) iyilik yaparak çıkarsa, daha iyisini, daha üstününü bulacaktır. Ve kim ki kötülük yaparak çıkarsa, (bilsin ki,) kötülük yapanlar yalnızca yaptıklarının karşılığını görecekler.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Her kim güzellik ile gelirse onun için ondan daha hayırlısı vardır. Her kim de kötülük ile gelirse artık o kötülük yapanlar da başkasıyla değil, ancak o yaptıkları ile cezalandırılırlar.
TEFHİMÜL KURAN :
Kim bir iyilikle gelirse, artık onun için ondan daha hayırlısı vardır; kim de bir kötülükle gelirse, artık kötülükleri yapanlar, yalnızca yapmakta olduklarıyla karşılık görürler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha güzeli vardır. Kim kötülük getirirse, kötülükleri yapanlar, ancak yaptıkları (kötülük) kadar cezâlanırlar.
ŞABAN PİRİŞ :
Kim iyilik getirirse, ona daha hayırlısı vardır. Kim de kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıklarının cezasını görürler.