A. GÖLPINARLI :
Kendilerine kitap verdiklerimiz, Peygamberi, oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar, fakat kendilerine zarar verenlerdir inanmayanlar.
ADEM UĞUR :
Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Resûlullah´ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kendilerine kitap verdiğimiz ümmetlerin bilginleri, o Peygamberi (Hazreti Muhammed Aleyhisselâmı), oğullarını tanıdıkları gibi bilir ve tanırlar. Küfre varmakla nefislerine ziyan edenler, işte onlar iman etmezler...
BEKİR SADAK :
Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi) cocuklarini tanidiklari gibi tanirlar; fakat kendilerine yazik ettiler, cunku onlar inanmazlar. *
CELAL YILDIRIM :
Kendilerine kitap verdiğimiz (ümmetler), Onu (Peygamber Muhammed´i) öz çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerine yazık edenler (var ya) onlardır ki inanmazlar.
DİYANET :
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (Peygamberi) kendi öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini ziyana sokanlar var ya, işte onlar inanmazlar.
DİYANET VAKFI :
Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Resûlullah´ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar.
DİYANET İSLERİ :
Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi) çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar; fakat kendilerine yazık ettiler, çünkü onlar inanmazlar.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Kendilerine kitâb verdiğimiz ümmetlerin uleması o Peygamberi kendi oğullarını bilir gibi bilirler, kendilerine yazık edenlerdir ki ancak iyman getirmezler
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Kendilerine kitap verdiğimiz milletlerin bilginleri, Peygamber´i kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerine yazık edenler ancak iman getirmezler.
GÜLTEKİN ONAN :
Bizim kendilerine kitap verdiklerimiz, onu çocuklarını tanır gibi tanırlar. Kendilerini hüsrana uğratanlar; işte onlar inanmayanlardır.
H. BASRİ ÇANTAY :
Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler onu (o hak peygamberi) öz oğullarını nasıl tanıyorlarsa öyle tanırlar. Nefislerini hüsrana uğratanlar (yok mu?) işte onlardır ki (peygambere) inanmazlar.
FİZİLAL :
Kendilerine kitap verdiklerimiz, Peygamberi ve Kur´an´ı tıpkı çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar. Fakat kendilerine kıyanlar var ya, onlar asla inanmazlar.
İBNİ KESİR :
Kendilerine kitab verdiklerimiz; onu, öz oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Nefislerini ziyana uğratanlar, işte onlar inanmazlar.
MUHAMMET ESED :
Daha önce vahiy verdiklerimiz, bunu, kendi çocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar; ama (onlar arasından) kendilerine yazık edenler (var ya), işte onlardır inanmayı reddedenler.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler, O´nu kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanır bilirler. O kimseler ki nefislerini hüsrâna uğratmışlardır, işte onlar imân etmezler.
TEFHİMÜL KURAN :
Bizim kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu, çocuklarını tanır gibi tanırlar kendilerini hüsrana uğratanlar işte onlar inanmayanlardır.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Kendilerine Kitap verdiklerimiz, oğullarını tanıdıkları gibi onu tanırlar (onun Allâh tarafından vahyedildiğini bilirler), ama kendilerini ziyana sokanlar inanmazlar.
ŞABAN PİRİŞ :
Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler Resûlü, oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini hüsrana atanlar, işte onlar iman etmezler.