Fe lev la iz caehüm be´süna tedarrau ve lakin kaset kulubühüm ve zeyyene lehümüş şeytanü ma kanu ya´melun
Fe lev lâ iz câehum be’sunâ tedarraû ve lâkin kaset kulûbuhum ve zeyyene lehumuş şeytânu mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
A. GÖLPINARLI :
Onlara azâbımız geldiği vakit olsun, yalvarmaları gerekirdi, fakat yalvarmadılar bile, kalpleri katılaştı ve Şeytan, yaptıkları şeyleri süsleyip hoş gösterdi onlara.
ADEM UĞUR :
Hiç olmazsa, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını câzip gösterdi.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Hiç olmazsa, böyle şiddetimiz onlara geldiği zaman, bâri yalvarsaydılar! Fakat kalbleri katılaşmış, Şeytan da bütün yaptıklarını, kendilerine süslü göstermişti.
BEKİR SADAK :
Hic degilse, onlara siddetimiz geldigi zaman yalvarip yakarmali degil miydiler? Lakin kalbleri katilasti, seytan da yaptiklarini onlara guzel gosterdi.
CELAL YILDIRIM :
Onlara darlık ve sıkıntımız geldiği zaman yalvarıp yakarsaydılar ya.. Ama nerede, kalbleri katılaşmış ve yapageldikleri şeyleri şeytan onlara süsleyip çekici duruma getirmiştir.
DİYANET :
Hiç olmazsa onlara azabımız geldiği zaman yakarıp tövbe etselerdi ya.. Fakat (onu yapmadılar) kalpleri katılaştı. Şeytan da yapmakta olduklarını zaten onlara süslü göstermişti.
DİYANET VAKFI :
Hiç olmazsa, onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi! Fakat kalpleri iyice katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını câzip gösterdi.
DİYANET İSLERİ :
Hiç değilse, onlara şiddetimiz geldiği zaman yalvarıp yakarmalı değil miydiler? Lakin kalbleri katılaştı, şeytan da yaptıklarını onlara güzel gösterdi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Hiç olmazsa böyle tazyikımız geldiği vakıt bâri yalvarsaydılar ve lâkin kalbleri katılaşmış, Şeytan da her ne yapıyorlar ise kendilerine süslü göstermişti
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Hiç olmazsa kendilerine baskımız geldiği vakit yalvarsaydılar bari. Fakat kalpleri katılaşmış, şeytan da bütün yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti.
GÜLTEKİN ONAN :
Onlara zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi.
H. BASRİ ÇANTAY :
İşte onlar kendilerine (öyle) bir azabımız gelib çatdığı zaman olsun yalvarmalı değil miydiler? Fakat yürekleri katılaşmış, şeytan da yapmakda oldukları (ma´siyetleri) süsleyib püslemişdi.
FİZİLAL :
Bari sıkıntılarımız başlarına gelince bize yalvarsalardı ya! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıkları her şeyi onlara cazip gösterdi.
İBNİ KESİR :
Onlar, hiç değilse kendilerine bir azabımız geldiği zaman; yalvarmalı değiller miydi? Fakat kalbleri katılaşmış, şeytan da onlara yaptıklarını süsleyip püslemişti.
MUHAMMET ESED :
Ama tarafımızdan takdir edilen bir sıkıntıya uğratıldıkları zaman tevazu göstermediler, tersine kalplerinin katılığı arttı, çünkü Şeytan bütün yaptıklarını onlara güzel gösterdi.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Artık Bizim azabımız onlara geldiği zaman yalvarmalı değil miydiler? Fakat onların gönülleri katılaşmış ve şeytan onlara yapar oldukları şeyleri süslemiş idi.
TEFHİMÜL KURAN :
Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? Ama onların kalpleri katılaştı ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterdi.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Hiç olmazsa kendilerine böyle baskınımız geldiği zaman yalvarsalardı! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytân da onlara yaptıklarını süslü gösterdi.
ŞABAN PİRİŞ :
Hiç olmazsa azabımız kendilerine gelince yalvarmaları gerekmez miydi? Fakat, kalpleri katılaşmış ve şeytan, yaptıklarını kendilerine güzel göstermişti.