6- EN'AM SURESI  71. Ayet ve Mealleri
<< Önceki - 1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   | AYET 71 |   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   - Sonraki >>
6-En'am Suresi 71. AYET VE MEALLERİ - 6/71
  • قُلْ أَنَدْعُو مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَنْفَعُنَا وَلَا يَضُرُّنَا وَنُرَدُّ عَلَىٰ أَعْقَابِنَا بَعْدَ إِذْ هَدَانَا اللَّهُ كَالَّذِي اسْتَهْوَتْهُ الشَّيَاطِينُ فِي الْأَرْضِ حَيْرَانَ لَهُ أَصْحَابٌ يَدْعُونَهُ إِلَى الْهُدَى ائْتِنَا ۗ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَىٰ ۖ وَأُمِرْنَا لِنُسْلِمَ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ -71
  • Kul e ned´u min dunillahi ma la yenfeuna ve la yedurruna ve nüraddü ala a´kabina ba´de iz hedanellahü kellezistehvethüş şeyatıynü fil erdı hayrane lehu ashabüy yed´unehu ilel hüde´tina kul inne hüdellahi hüvel hüda ve ümirna li nüslime li rabbil alemın
  • Kul e ned’û min dûnillâhi mâ lâ yenfeunâ ve lâ yadurrunâ ve nureddu alâ a’kâbinâ ba’de iz hedânâllâhu kellezîstehvethuş şeyâtînu fîl ardı hayrâne lehû ashâbun yed’ûnehû ilel hude’tinâ, kul inne hudallâhi huvel hudâ, ve umirnâ li nuslime li rabbil âlemîn(âlemîne).
  • A. GÖLPINARLI :
    De ki: Allah´ı bırakıp da bize ne faydaları dokunan, ne zararları erişen şeylere mi ibâdet edelim ve Allah bize doğru yolu gösterdikten sonra tekrar geriye mi dönelim, hani Şeytanların şaşırtıp sersem bir halde çöle düşürmek istedikleri adam gibi, halbuki arkadaşları, bize gel diye onu doğru yola çağırıp durmadadır. De ki: Şüphe yok ki Allah´ın gösterdiği yoldur doğru yol ve bize, âlemlerin Rabbine teslîm olmamız emredildi.
  • ADEM UĞUR :
    De ki: Allah´ı bırakıp da bize fayda veya zarar veremeyecek olan şeylere mi tapalım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra şeytanların saptırıp şaşkın olarak çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise: "Bize gel! " diye doğru yola çağırdıkları şaşkın kimse gibi gerisin geri (inkârcılığa) mı döndürüleceğiz? De ki: Allah´ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir.
  • ALİ FIKRİ YAVUZ :
    De ki: “- Biz, Allah’ı bırakır da, bize ne fayda, ne de zarar yapamıyacak şeylere yalvarıp ibadet edermiyiz ve Allah bizi hidâyete eriştirmişken ardımıza döner miyiz? O kimse gibi ki, arzda şaşkın şaşkın dolaşırken kendini şeytanlar yoldan çıkarıp uçuruma çekmekte, beride ise arkadaşları: “- Var bize gel” diye onu doğru yola çağırıyorlar. (Şeytana uyarsa helâk olur, arkadaşlırının çağrısına uyarsa selâmet bulur.) “ De ki: “- Allah’ın hidayeti, İslâm dinidir, işte doğru yol da budur. Biz, âlemlerin Rabbine öz müslim olalım diye emrolunduk.
  • BEKİR SADAK :
    Kuran ile ogut ver ki, bir kimse kazandigiyla helake dusmeye gorsun, o takdirde Allah'dan baska ona ne bir yardimci,
  • CELAL YILDIRIM :
    De ki: Allah´ı bırakıp da bize ne bir yarar sağlayan, ne de zarar verebilen şeylere mi tapalım ? Allah bizi doğru yola eriştirdikten sonra şeytanların, şaşkın perişan bir halde yeryüzüne salıp dolaştırmak istedikleri ve arkadaşlarının ise. «bize gel!» diye doğru yola çağırdıkları kimse gibi mi topuklarımız üzerine geriye dönelim ? De ki: Şüphesiz ki Allah´ın gösterdiği yol, doğru yolun kendisidir. Ve biz de âlemlerin Rabbine teslimiyet göstermekle emrolunmuşuzdur;
  • DİYANET :
    De ki: “Allah’ı bırakıp da bize faydası olmayan, zararı da dokunmayan şeylere mi tapalım? Allah, bizi hidayete kavuşturduktan sonra gerisingeri (şirke) mi döndürülelim? Arkadaşları ‘bize gel!’ diye doğru yola çağırdıkları hâlde, yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp şeytanların ayarttığı kimse gibi mi (olalım)?” De ki: “Hiç şüphesiz asıl doğru yol Allah’ın yoludur. Bize âlemlerin Rabbine boyun eğmek emrolundu.”
  • DİYANET VAKFI :
    De ki: Allah´ı bırakıp da bize fayda veya zarar veremeyecek olan şeylere mi tapalım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra şeytanların saptırıp şaşkın olarak çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise: «Bize gel!» diye doğru yola çağırdıkları şaşkın kimse gibi gerisin geri (inkârcılığa) mı döndürüleceğiz? De ki: Allah´ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir.
  • DİYANET İSLERİ :
    De ki: "Arkadaşları bize gel diye doğru yola çağırırken, şeytanların yeryüzünde şaşırttıkları bir kimse gibi geriye mi dönelim. Allah bizi doğru yola eriştirdikten sonra, bize faydası olmayan, zarar da veremeyen Allah'tan başka şeylere mi yalvaralım?" De ki, "Doğru yol ancak Allah'ın yoludur. Alemlerin Rabbine teslim olarak namaz kılın, Allah'tan sakının diye emrolunduk." Kendisine toplanacağınız O'dur.
  • ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
    De ki hiç biz Allahı bırakır da bize ne menfaat ne zarar yapamıyacak nesnelere yalvarır mıyız? ve Allah bizi hidayetine kavuşturmuş iken ardımıza döner miyiz? o avanak gibi ki Arzda şaşkın şaşkın dolaşırken kendini şeytanlar ayartıb uçuruma çekmekte, beride ise arkadaşları var bize gel diye onu doğru yola çağırıb duruyorlar, de ki her halde hidâyet Allah hidayeti ve biz şöyle emr edildik: Halıs müslim olalım rabbülâlemîne
  • ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
    De ki: «Biz hiç Allah´ı bırakıp da bize ne fayda, ne de zarar vermeyecek nesnelere yalvarır mıyız? Ve Allah bizi hidayetine kavuşturmuş iken ardımıza (şirke) döner miyiz? Arkadaşları, bize gel, diye doğru yola çağırdıkları halde yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp, şeytanların ayartarak uçuruma çektikleri o avanak kimse gibi. De ki: «Allah´ın hidayet yolu doğru yolun ta kendisidir. Ve biz alemlerin Rabbine teslimiyet göstermekle emrolunduk.»
  • GÜLTEKİN ONAN :
    De ki: "Bize yararı ve zararı olmayan, Tanrı´dan başka şeylere mi tapalım?" Tanrı bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde (yeryüzünde) şaşkınca bıraktıkları arkadaşlarının da: "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarınız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Hiç kuşkusuz Tanrı´nın yolu asıl yoldur. Ve bize alemlerin rabbine (kendimizi) teslim etmemiz buyuruldu."
  • H. BASRİ ÇANTAY :
    De ki: «Allahı bırakıb da bize ne fâide, ne zarar yapamayacak olan şeylere (putlara) mı tapalım? Allah bizi doğru yola iletdikden sonra — şeytanların sapdırıp şaşkın bir halde çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise «Bize gel» diye yola çağırdıkları kimse gibi — ökçelerimizin üzerine gerisin geri mi (şirke) döndürülelim»? De ki: «Allahın hidâyet yolu şübhesiz ki doğru yolun ta kendisidir ve biz (kendimizi) kâinatın Rabbine teslîm etmemizle emrolunmuşuzdur.
  • FİZİLAL :
    De ki; «Allah´ı bırakıp bize ne yarar ve ne de zarar dokunduramayan putlara mı yalvarırım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra tekrar geriye mi dönelim? Tıpkı arkadaşları tarafından ´bize gel´ diye doğru yola çağrıldığı halde, şeytanlar tarafından ayartılıp çöl ortasında şaşkın bırakılan kimse gibi mi olalım? De ki; «Doğru kılavuzluk, Allah´ın kılavuzluğudur, bize alemlerin Rabbine teslim olmamız emredildi.»
  • İBNİ KESİR :
    De ki: Allah´ı bırakıp da bize fayda ve zarar veremeyen şeylere mi yalvaralım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra arkadaşları; bize gel, diye doğru yola çağırırken; şeytanların saptırıp şaşkın bir halde çöle düşürmek istedikleri kimse gibi ökçelerimizin üstünden gerisin geri mi dönelim? De ki: Allah´ın hidayeti, asıl hidayetin kendisidir. Ve biz; alemlerin Rabbına teslim olmakla emrolunduk.
  • MUHAMMET ESED :
    De ki: "Biz, Allahın yerine bize ne faydası dokunan ne de zarar verebilen şeylere mi yalvaralım? Ve Allah bizi doğru yola ilettikten sonra topuklarımızın üzerinde gerisin geri mi dönelim? Tıpkı kendisini doğru yola çağıran arkadaşları (uzaktan) "Bizimle gel!" diye seslendikleri halde şeytanların ayartmasına kapılıp dünyevi zevkler peşinde körü körüne koşturan kimse gibi (mi olalım?)" De ki: "Şüphe yok ki Allahın rehberliği, yegane rehberliktir; ve biz, kendimizi bütün alemlerin Rabbine teslim etmekle emrolunduk,
  • Ö NASUHİ BİLMEN :
    De ki: «Biz Allah Teâlâ´dan başka bize ne faide ve ne de zarar veremiyecek şeylere tapar mıyız? Ve bize Allah Teâlâ hidâyet etmişken ardımıza döndürülur müyüz? O kimse gibi ki, yerde şaşkınca dolaşırken kendisini şeytanlar dalâlete düşürmüştür. Halbuki, onun için birtakım arkadaşlar vardır ki, «Gel bize,» diyerek onu doğru yola çağırır dururlardı.» De ki: «Muhakkak Allah Teâlâ´nın hidâyetidir hidâyet olan, ve bize emrolunmuştur ki, âlemlerin Rabbine halisâne ibadette bulunalım.»
  • TEFHİMÜL KURAN :
    De ki: «Bize yararı ve zararı olmayan Alahtan başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartıp iğdiş ederek yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: «Doğru yola, bize gel» diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?» De ki: «Hiç şüphesiz Allah´ın yolu, asıl yoldur. Ve biz âlemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk;»
  • SÜLEYMAN ATEŞ :
    De ki: "Allah´tan başka, bize ne yarar, ne zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? Ve Allâh bizi doğru yola ilettikten sonra, ökçelerimiz üzerinde (eski durumumuza) döndürülüp; şeytânların ayartarak şaşkın bir halde çölde bıraktıkları; arkadaşlarının ise "Bize gel!" diye doğru yola çağırdıkları kimse gibi (şaşkın bir duruma) mı düşelim?" De ki: "Yol gösterme, ancak Allâh´ın yol göstermesidir. Bize, âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir."
  • ŞABAN PİRİŞ :
    (71-72). De ki: -Allah, bize hidayet verdikten sonra, şeytanların yeryüzünde ayartıp, şaşkın bir vaziyette bıraktıkları, dostlarının ise “bize gel” diyerek doğru yola davet ettikleri kimse gibi, topuklarımız üzerinde geri dönelim de bize faydası da zararı da dokunmayan Allah’tan başka şeylere mi yalvaralım? Yine de ki: -Allah’ın hidayeti, işte asıl hidayet odur. Biz, alemlerin Rabbine teslim olmakla, namaz kılmak ve Allah’tan korkmakla emrolunduk. Huzurunda toplanacağınız O’dur.

  • << Önceki -  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   | AYET 71 |   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165   - Sonraki >>

    KUR'AN-I KERİM SURELERİNİ ALFABE SΙRASΙNA GÖRE SΙRALA

    A B C D E F G H İ K L M N R S Ş T V Y Z

    KUR'AN-I KERİM MEALLERİ

    Copyright © kuranmeali.name.tr, 2019-2021