En lâ yedhulennehel yevme aleykum miskîn(miskînun).
A. GÖLPINARLI :
Bugün hiçbir yoksula yol vermeyin, yanınıza gelmesin sakın.
ADEM UĞUR :
Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın diye.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
“Bugün bağınıza bir miskin sokulmasın.”
BEKİR SADAK :
(23-24) «ugun orada, hicbir duskun kimse yanimiza sokulmasin» diye gizli gizli konusarak yuruyorlardi.
CELAL YILDIRIM :
(23-24) Derken hemen yola koyuldular ve şöyle fısıldaştılar: «Sakın bugün ürünlerimizin orada aramıza bir yoksul sokulmasın.»
DİYANET :
(23-24) Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular.
DİYANET VAKFI :
(23-24) Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular.
DİYANET İSLERİ :
"Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sakın bu gün aranıza bir miskîn sokulmasın diyorlardı
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın! diyorlardı.
GÜLTEKİN ONAN :
"Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."
H. BASRİ ÇANTAY :
«Sakın bugün karşınıza hiçbir yoksul (çıkıb) oraya girmesin» diye.
FİZİLAL :
Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın.
İBNİ KESİR :
Sakın bugün hiç bir yoksul çıkmasın karşınıza ve oraya girmesin, diye.
MUHAMMET ESED :
"Bugün hiçbir yoksul, bahçeye girip (siz habersizken) yanınıza (sokulmayacak)!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
(24-25) «Sakın bugün aranızda bir yoksul o bostana girivermesin,» diyorlardı. Ve yoksulları men´e kâdir oldukları halde erkenden gidiverdiler.
TEFHİMÜL KURAN :
«Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Sakın, bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye.
ŞABAN PİRİŞ :
-Sakın bugün hiçbir yoksul oraya girmesin, diyerek..