Fe akbele ba’duhum alâ ba’dın yetelâvemûn(yetelâvemûne).
A. GÖLPINARLI :
Birbirlerine dönerek birbirlerini kınamaya başladılar.
ADEM UĞUR :
Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sonra da döndüler, birbirlerine kabahat yüklemeye başladılar:
BEKİR SADAK :
Birbirlerini yermeye basladilar.
CELAL YILDIRIM :
Sonra birbirlerine dönüp kendilerini kınamaya başladılar.
DİYANET :
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
DİYANET VAKFI :
Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
DİYANET İSLERİ :
Birbirlerini yermeye başladılar.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sonra döndüler kendilerine levm ediyorlardı
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonra döndüler, kendilerini kınıyorlardı:
GÜLTEKİN ONAN :
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
H. BASRİ ÇANTAY :
Şimdi kabahati birbirlerine yüklemiye başladı (lar).
FİZİLAL :
Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
İBNİ KESİR :
Şimdi birbirlerini yermeye başladılar.
MUHAMMET ESED :
ve sonra dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar.
Ö NASUHİ BİLMEN :
(29-30) Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Seni tesbih (tenzih) ederiz, muhakkak ki, biz zalim kimseler olduk.» Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.
TEFHİMÜL KURAN :
Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamağa başladılar:
SÜLEYMAN ATEŞ :
Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar: