İnnellezınettekav iza messehüm taifüm mineş şeytani tezekkeru fe izahüm mübsırun
İnnellezînettekav izâ messehum tâifun mineş şeytâni tezekkerû fe izâhum mubsırûn(mubsırûne).
A. GÖLPINARLI :
Tanrıdan çekinenler, Şeytan´ın bir vesvesesine uğradılar mı düşünürler, bir de bakarsın ki doğru yolu görmüşler bile.
ADEM UĞUR :
Takvâya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah´ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Allah’dan korkanlar, kendilerine Şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman, Allah’ı ve azabını düşünürler; bir de hemen bakarsın ki, onları doğru yolu bulup Şeytan’ın vesvesesini atmışlardır bile.
BEKİR SADAK :
Allah´a karsi gelmekten sakinanlar, seytan tarafindan bir vesveseye ugrayinca, Allah´i anarlar ve hemen gercegi gorurler.
CELAL YILDIRIM :
Doğrusu (Allah´tan korkup fenalıklardan) sakınanlara şeytandan vesvese (azıcık bir hayâl sinyali) dokunduğunda Allah´ı anarlar ve hemen (doğruyu ve gerçeği) görürler.
DİYANET :
Şüphe yok ki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah’ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar.
DİYANET VAKFI :
Takvâya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah´ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.
DİYANET İSLERİ :
Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah'ı anarlar ve hemen gerçeği görürler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Her halde Allahdan korkanlar, kendilerine Şeytandan bir tayf iliştiği zaman bir tezekkür ederler, derhal basıretlerine sahib olurlar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Allah´tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese geldiği zaman, durup düşünürler ve derhal gerçeği görmeye başlarlar.
GÜLTEKİN ONAN :
Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Tanrı´yı zikrederler), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
H. BASRİ ÇANTAY :
Takvaya erenler (yok mu?) onlara şeytandan her hangi bir arıza ilişdiği zaman (Allâhın emr veya nehy etdiği şeyleri) iyice düşünürler, bir de bakarsın ki onlar (hakıykatı) görüp bilmişlerdir bile.
FİZİLAL :
Allah´tan korkanlar şeytandan gelen bir dürtmeye bir kışkırtmaya uğradıklarında, Allah´ın uyarılarını hatırlar ve hemen gerçeği görürler.
İBNİ KESİR :
Muhakkak ki takvaya erenler; onlar şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca iyice düşünürler. Bir de bakarsın ki gördürücüdürler.
MUHAMMET ESED :
Allaha karşı sorumluluk bilincine sahip olan kimseler, içlerinde Şeytanın esinlediği karanlık bir kuruntu uyanacak olsa (Onu anıp) akıllarını başlarına toplarlar ve hemen (olup biteni) açık bir biçimde kavramaya başlarlar,
Ö NASUHİ BİLMEN :
Muhakkak o kimseler ki, muttakî bulunmuşlardır. Onlar kendilerine şeytan tarafindan bir arıza iliştiği zaman güzelce düşünürler. Derhal görücü kimseler olurlar.
TEFHİMÜL KURAN :
(Allah´tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah´ı zikredip anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Allah´tan korkanlar, kendilerine şeytândan gelen bir vesvese dokunduğu zaman düşünür, (gerçeği) görürler.
ŞABAN PİRİŞ :
Takvalı olanlar kendilerine şeytanların bir grubu dokunduğunda, basiret sahibi oldukları zaman gerçeği düşünürler.